Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/511 E. 2019/5734 K. 11.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/511
KARAR NO : 2019/5734
KARAR TARİHİ : 11.06.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Gaipliğe Karar Verilmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Defterdar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından hasımsız açılan davada, …’in 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 32 ve devamı maddeleri gereğince gaipliğine karar verilmesi istenmiş; mahkemece hasımsız olarak sürdürülen yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiş, ancak gerekçeli karar başlığında İstanbul Defterdarlığının davalı gösterilmesi sebebi ile kayyım sıfatı ile Defterdarlık vekili mahkeme kararını temyiz etmiştir.
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 32. ve devamı maddelerinde düzenlenen gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Gaiplik, kanunda tahdidi olarak sayılan belli durumlarda, sağ mı ölü mü olduğu bilinmeyen kişi ile bu durumdan hakları etkilenenleri koruma amacı ile kanun tarafından öngörülen şüphe ve belirsizliği ortadan kaldırmak amacıyla ölüm olayına karine teşkil eden ve sonucu itibari ile ölüme bağlı hakların, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılması sonucunu doğuran bir müessesedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 382/1. maddesine göre; “Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır: a-ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, b-ilgililerin, ileri sürebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller, c- hakimin re’sen harekete geçtiği haller.” olmak üzere bu üç ölçütle çekişmesiz yargının genel çerçevesi belirlenerek mümkün olduğunca çekişmesiz yargı işleri sayılarak belirtilmiştir. Aynı Yasa’nın 382/2-a.4. maddesinde de “Gaiplik kararı” açıkça kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmıştır.
Somut olayda hasımsız olarak açılan ve yargılama sürecinde de davalı sıfatı ile davaya dahil edilmeyen, kararı temyiz eden Defterdarlığın karar başlığında davalı olarak gösterilmesi ona taraf sıfatı kazandırmayacağından hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır.
SONUÇ: Bu itibarla, … vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, HUMK’nın 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.