Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/5088 E. 2020/4751 K. 09.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5088
KARAR NO : 2020/4751
KARAR TARİHİ : 09.07.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Men’i Müdahale

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkil firmanın 27.11.2013 tarihinde 9902 ada 4 parseldeki arsayı satın aldığını, ancak gayrimenkul üzerinde davalılara ait eskiden beri yapılmış kaçak binalar ile bir kısım ağaçların mevcut olduğunu, mezkur yapıların yıkılmadan davacıya tesliminin de ekonomik açıdan daha çok yarar getireceğini belirterek davalıların müdahalesinin men’ine, bu yerlerin kıymetinin bilirkişiler marifetiyle tespit ettirilmesine, bu yapıların kendilerine boş ve kullanılabilir şekilde teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 9902 ada 4 parsele vaki davalıların elatmasının önlenmesine ve bu taşınmaz üzerinde bulunan davalılara ait yapıların kal’ine, kararın kesinleşmesi sonrasında 36.960 TL’nin davalılardan …’a ödenmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi ve teslim istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalılar vekilinin kal’e ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
HMK’nin 26/1. maddesi; “Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmünü içermektedir. Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde; dava konusu arsa üzerinde yer alan yapıların kullanılması suretiyle gerçekleşen müdahalenin men’i, yapı ve ağaçların olduğu hali ile teslimi talep edilmesine rağmen Mahkemece yapıların kal’i ile kararın kesinleşmesi sonrasında 36.960 TL’nin davalılardan …’a ödenmesine de karar verildiği anlaşılmış olup talep aşılarak kal’e ve yapı bedelinin davalılardan …’a ödenmesine karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısmının HUMK’un 438/7 (HMK’nin 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 2. bendinde yer alan “ve bu taşınmaz üzerinde bulunan davalılara ait yapıların kal’ine” ibaresinin ile 3. bendinde yer alan “Kararın kesinleşmesi sonrasında 36.960 TL’nin davalılardan …’a öedenmesine” ibaresinin çıkarılmasına Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HMK’nin 304. maddesi 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 09.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.