Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/4916 E. 2020/3739 K. 22.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4916
KARAR NO : 2020/3739
KARAR TARİHİ : 22.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi , Yıkım

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı … vekili, vekil edeninin 6/12 hisse ile maliki olduğu … mevkiinde kain 18 parsel sayılı taşınmaza, tüm paydaşlarca yapılan fiili taksime ve kullanıma aykırı olarak, davacı hissesine düşen kısıma davalılar tarafından ev temelleri atılmak suretiyle el atıldığını açıklayarak, davalıların haksız müdahalelerinin önlenmesini ve taşınmazın eski hale getirilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir.
Paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir. Uyuşmazlık hâlinde yararlanma ve kullanma şeklini hâkim belirler. Bu belirleme, paylı malın kullanılmasının zaman veya yer itibarıyla paydaşlar arasında bölünmesi biçiminde de olabilir.
Öte yandan, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı yada kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Somut olayda, dava konusu taşınmaza ilişkin fiili taksimin bulunduğu ve davalıların elattığı yerin taksim uyarınca davacı hissesine düşen yer olduğu iddia edildiğine göre, mahkemece fiili taksim ve uzun süreli kullanım olgusu ile elatılan yerin davacının hissesine düşen yer olup olmadığı, davacının payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanabileceği yerin mevcut olup olmadığı davalı …’nın elatmasının diğer davalı olan babasına teb’an olup olmadığı hususlarının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.