Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/4241 E. 2019/9701 K. 31.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4241
KARAR NO : 2019/9701
KARAR TARİHİ : 31.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Tapu İptali Ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı-birleşen davada davalı … vekili, 215 ada 20 parsel sayılı taşınmazın vekil edenine ait olup üzerinde ev bulunduğunu, vekil edeninin bir tesadüf sonucu bu evde davalının oturduğunu öğrendiğini, davalının davacının kayınbiraderi olup bitişik 21 parseldeki ev davalıya ait iken davalının 20 parsel üzerindeki evde oturduğunu, davalının kendi evine geçmediği gibi davacıya ait evi işgal etmeye devam ettiğini açıklayarak, 20 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki meskendeki müdahalenin menine karar verilmesini istemiş, birleşen davanın reddini savunmuştur.
Davalı-birleşen davada davacı … vekili, davanın reddini savunmuş, birleşen davada, 215 ada 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazların bitişik olduğunu, 21 parselin … Gider, 20 parselin İsa Gider adına kayıtlı iken 20 parselin davalının eşine, 21 parselin de vekil edenine devredildiğini, bilahare 20 parselin eşi tarafından davalıya devredildiğini, taraflarca bu devir işlemlerinden itibaren çekişmesiz ve malik sıfatıyla taşınmazların bu şekilde kullanıldığını, ancak meni müdahale davasının açılmasıyla birlikte fiilen kullanılan yerler ile tapu numaralarının ters olduğunun öğrenildiğini açıklayarak 20 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 21 parsel olarak vekil edeni adına tesciline, 21 parsel sayılı taşınmazın vekil edeni adına olan tapu kaydının iptali ile 20 parsel olarak davalı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin davacı-birleşen davada davalının davasının reddine, davalı-birleşen davada davalının davasının kabulüne, 20 ve 21 parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile 20 nolu parselin … adına, 21 nolu parselin ise … adına tapuya tesciline dair ilk kararı, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 15.04.2013 tarihli ve 2013/868 Esas, 2013/5525 Karar sayılı ilamı ile “ …Hal böyle olunca, mahkemece kayda üstünlük tanınmak suretiyle asıl davanın kabulü, birleşen davanın ise reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de, asıl dava reddedildiğine göre kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına bu dava bakımından avukatlık ücretine hükmedilmemiş olmasıda isabetsizdir.” gereğine işaret edilerek bozulmuş, mahkemenin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu verdiği davacı-birleşen davada davalının davasının kabulü ile 20 parsel sayılı taşınmaza davalı-birleşen davada davalı tarafından yapılan müdahalenin engellenmesine, davalı-birleşen davada davacının davasının reddine dair ikinci kararı, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 21.01.2015 tarihli ve 2014/22407 Esas, 2015/791 Karar sayılı ilamı ile “…Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir.Asıl davada davalı (birleştirilen davada davacı) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Asıl davada davacı (birleştirilen davada davalı) vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Birleştirilen dava reddedildiğine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 8. maddesine göre kendisini vekille temsil ettiren asıl davada davacı (birleştirilen davada davalı) yararına bu dava bakımından avukatlık ücretine hükmedilmemiş olması doğru değildir.” gereğine işaret edilerek vekalet ücreti yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davacı-birleşen davada davalının davasının kabulü ile 20 parsel sayılı taşınmaza davalı-birleşen davada davacı tarafından yapılan müdahalenin engellenmesine, davalı-birleşen davada davacının davasının reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı-birleşen davada davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul, Kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
2. Davacı-birleşen davada davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik hükmün tavzihi talebini içeren 30.03.2016 tarihli dilekçesinde, Yerel Mahkeme kararının tavzihi istenildiğine göre bu konuda Yerel Mahkemece bir karar verilmesi gerektiğinden, incelenmeksizin YEREL MAHKEMEYE İADESİNE, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 1.622,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4.867,05 TL’nin temyiz eden davalı-birleşen davada davacıdan alınmasına, 31.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.