YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4126
KARAR NO : 2019/5026
KARAR TARİHİ : 14.05.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı … vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı kayyım, 669 ada 8 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin boş olduğu gerekçesiyle kayyım olarak atandıklarını, taşınmazda bulunan 3 katlı binanın davalı tarafından kullanıldığını ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, maliki belli olmayan taşınmaza davacının kayyım olarak atanamayacağını ayrıca taşınmazla ilgili tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, davanın derdest olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince “… davacı kayyıma anılan yargı harçlarını ödemesi konusunda usulünce önel verilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir …” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davalının haksız işgalci olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 6.149 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı … vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, tarla niteliğindeki 669 ada 8 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin boş olduğu, tapu kaydında taşınmazda bulunan evin davalıya ait olduğuna dair şerh bulunduğu, taşınmaza… 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.07.2000 tarihli ve 2000/382 Esas, 689 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma yapılacağı ve malik hanesinin boş olduğu gerekçesiyle … Defterdarının kayyım olarak atandığı, davalı tarafından… 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/116 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığı, yine… 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/383 Esas sayılı davası ile kayyımlık kararının iptali için açılan davanın derdest bulunduğu, yargılama aşamasında davalının öldüğü geriye mirasçı olarak eşi Sadiye, çocukları …, Emine, … ve Veli’nin kaldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere ecrimisil, kötüniyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu en azı kira geliri, en çoğu mahrum kalınan gelir olan bir nevi haksız kullanım tazminatıdır.
Somut olayda; davacı kayyımın malik hanesi boş olan taşınmaza kayyım olarak atandığı, davalının tapu iptal ve tescil davası açmış olup mülkiyetin ihtilaflı olduğu ayrıca taşınmazın tapu kaydında üzerindeki evin davalıya ait olduğuna dair şerh bulunduğu açıktır.
Bu durumda, davalının kötüniyetli olduğunun kabulü mümkün değildir.
Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken davalının haksız işgalci olduğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harçların istek halinde temyiz eden davalı … ve davacıya ayrı ayrı iadesine, 14.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.