Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/4006 E. 2018/16565 K. 01.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4006
KARAR NO : 2018/16565
KARAR TARİHİ : 01.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın davalı … ve …… Güzel vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine (Kapatılan) Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 05.03.2015 gün ve 2015/1753 Esas, 2015/3286 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Asıl dosya davalılarından … ile birleşen 2013/4 Esas sayılı dosya davacısı …… Güzel vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesinin duruşmalı yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacılar dava dilekçelerinde, ………ları olarak kardeşleri gibi ……a kayıtlı …… ve ……’in gerçekte kardeşleri …… ile …’un ……ları olduğunu ileri sürerek …… ve ……’in …… adının düzeltilmesi, birleşen 2012/336 esas sayılı dosyada ise; davacı …’in …… kayıtlarına göre kardeşi olan …… Güzel’in 01.01.1992 olan ölüm tarihinin 20.03.1992 olarak düzeltilmesi, birleşen 2013/4 esas sayılı dosyada ise; …… kayıtlarına göre 01.01.1992 tarihinde öldüğü kayıtlı olan …… Güzel dava dilekçesinde ölmediğini, sağ olduğunun tespiti ile öldüğüne dair kaydın düzeltilmesini istemiş, mahkemece asıl ve birleşen 2012/336 esas sayılı dosyadaki davaların kabulü ile davalılar …… ve ……’in “Bahari” olan anne adlarının “…” olarak düzeltilmesine, baba yönünden kaydın düzeltilmesi istemine ait davanın tefrikine, birleşen dosyada ise …… Güzel’in “01.01.1992” olan ölüm tarihinin “20.03.1992” olarak düzeltilmesine, yaşadığının tespiti ile ölüm kaydının ipt……ni isteyen …… Güzel’in davasının ise …… Güzel’in gerçekte … olduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiş, hükmün davalı … ile birleşen dosya davacısı ……’in duruşmalı temyizi üzerine (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince temyiz itirazlarının sair yönden reddine ancak davalı … ve ……’in anne adının düzeltimesi yönünden … incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile bozulmuştur.
İncelemeye konu dosyada asıl ve birleşen iki ayrı dava olmak üzere üç ayrı dava mevcut olup, asıl dava, davalılar …… ve ……’in …… kayıtlarındaki anne adının düzeltilmesi, birleşen 2012/336 esas sayılı dosyadaki dava, …… Güzel’in ölüm tarihinin düzeltilmesi, birleşen 2013/4 esas sayılı dosyadaki dava ise, …… Güzel’in yaşadığının tespiti ile …… kayıtlarındaki ölüm kaydının ipt…… istemine ilişkindir.
Öncelikle, temyiz dilekçesi ile incelemenin duruşmalı yapılması istenilmiş, duruşma için masraf olmaması ve davanın niteliği gereği duruşma isteminin reddine karar verilmiş ise de bu hususun sehven karara geçmemiş olduğu anlaşılmakla, duruşmalı inceleme yapılması isteminin reddine karar verilerek dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu;
1-Asıl dosya davalısı …… yönünden;
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre, asıl dosya davalısı ……’nın yerinde olmayan ve HUMK’un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Birleşen 2013/4 esas sayılı dosya davacısı …… Güzel yönünden;
Dava, …… Güzel’in yaşadığının tespiti ile …… kayıtlarındaki ölüm kaydının ipt…… istemine ilişkindir.
…… kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi belgeler ile taraflarla ilgili UYAP kayıtlarının incelenmesi sonucu, ……’in …… kaydına göre 01.01.1992 tarihinde öldüğü gerekçesi ile …… kaydının kapalı hale geldiği, …… Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/108 esas sayılı dosyasındaki belgelerden, …… İlçe …… Müdürlüğünün 11.12.2012 tarih ve 2270 sayılı yazısıyla …… Güzel’in 11.07.2012 tarihinde müracaat ederek kendisine A-13-161227 seri numaralı nüfîıs cüzdanının verildiği, aynı müdürlüğün 12.12.2012 tarih ve 279 sayılı yazısıyla da …… Güzel’in 01.01.1992 tarihinde vefat etmesi nedeniyle …… …… Müdürlüğünce 23.11.2012 tarihinde …… kayıtlarına tescil yapıldığı, ölüm bildiriminin, asıl dosya ile birleşen 2012/336 esas sayılı dosya davacı …’in 19.11.2012 tarihinde …… Kaymakamlığı’na vermiş olduğu dilekçe ile kardeşi ……’in 01.01.1992 tarihinde öldüğünü bildirmesi üzerine, emniyet araştırması yapıldığı ve 1982 doğumlu Hasan Doğan ile asıl dosya davacılarından …’in tanık olarak beyanlarının alınarak ……’in 01.01.1992 tarihinde öldüğünün …… kayıtlarına tescil edildiği, 01.01.1992 tarihinde öldüğü …… kayıtlarına işlenen ……’in 19.09.2007 tarihinde adrese dayalı kayıt sisteminde yerleşim yerinin …… olarak yazıldığı, ……’in 24.11.2009 tarihinde ……’na başvurarak 248497 seri numaralı …… cüzdanı aldığı, 09.07.2012 tarihinde …… … İlçe …… Müdürlüğüne müracaat ederek adres beyanında bulunduğu, 11.07.2012 tarihi ve sonrasında …… ile …… ilçesinde tapu müdürlüğünde resmi işlemler ile birçok taşınmaz satın aldığı, incelemeye konu davalardan sonra 22.11.2013 tarihinde kasten öldürüldüğü anlaşılan asıl dosya davacılarından …… ile (üstlenici sıfatı) 07.11.2012 tarihinde mülk sahibi …… Güzel adına vekili …… Güzel arasında 1.200.000,00 TL bedelli tahahhütname imzalandığı, yurt dışı giriş çıkış kayıtlarına göre …… oğlu 1987 doğumlu …… Güzel ilk olarak …… kaydına göre ……’in anne-babası olan……i’nin …… ……liğinin 22.11.1994 tarih ve …… numaralı muvafakatnamesi ile asıl dosya davacılarından ……’da bulunan … tarafından bu ülkeye götürülmesine muvafakat verilmesi üzerine 12.12.1994 tarihinde … ……ndan yurt dışına çıkış yaptığı ve son olarak ölü kaydı düşülen 29078529046 kimlik numarası ile (kimlik numarası ilk olarak 23.12.2010 tarihindeki kayıtta mevcut) 05.07.2012 tarihinde giriş, 21.07.2012 tarihinde ise çıkış yaptığı, bu aralıkta 30 ila 40 arasında giriş çıkış yapmış olduğu, dosyaya kim tarafından sunulduğu anlaşılamayan onaylı defter suretine göre 6 yaşındaki …… oğlu …… Güzel’in 20.03.1992 tarihinde öldüğü ancak birleşen 2013/4 esas sayılı dosya içerisinde Dicle Üniversitesi’nin 12.03.2013 tarihli cevabi yazılarında …… Güzel adında bir hasta kaydına rastlanmadığının bildirildiği, tüm bu olaylar ile ilgili olarak tespit edilen iki ayrı ceza dosyasının mevcut olduğu, her iki dosya da …… Güzel’in yaşadığı olgularına dayanarak hüküm kurulmuş olduğu, …… Güzel’in “resmi belge de sahtecilik” ve “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” suçlarından yargılandığı …… Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/108-2015/19 sayılı dosyasında beraat kararı verildiği, temyiz neticesinde Yargıtay CBS’nin 15/167866 esas sırasına kayıtlı olduğu, İzzettin Güzel’in “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” suçundan yargılandığı …… 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/63-2014/485 sayılı dosyasında ise mahkumiyet kararı verilmiş olup temyiz edilmesi neticesinde Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 2017/13736 esas sırasına kaydedildiği, her iki dosyanın da henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Hukuk ve ceza mahkemesi kararlarının birbirlerine etkisi yönü itibari ile mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 53.maddesindeki düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 74. maddesinde düzenlenmiştir. Eski 53. madde “Ceza hukuku ile medeni hukuk arasında münasebet” kenar başlığını taşıdığı ve tek fıkradan oluştuğu halde, yeni 74. maddenin kenar başlığı “D.Yargılama. I . Ceza hukuku ile ilişkisinde” kenar başlıklarını taşımakta ve iki fıkradan oluşmaktadır. Birinci fıkra hukuk hakiminin ceza hukuku kuralları ve ceza mahkemesinin beraat kararı karşısında bağımsızlığını, ikinci fıkra ise hukuk hakiminin ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı karşısındaki durumunu, bu anlamda olmak üzere mahkumiyet kararının kusur ve zararın belirlenmesi konusunda hukuk hakimini bağlamadığını hükme bağlamıştır.
Bu açık hüküm karşısında, ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır.
Ne var ki, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Gerek öğretide ve gerekse Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemleri saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır.
Ceza Mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir. Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hakiminin hukuk hakiminden çok daha elverişli konumda bulunması, talebe bağlı kalmaksızın kendiliğinden delil toplaması ve kamu gücüne dayanması nedeniyle ceza mahkemesine konu olan bir maddi olayın hüküm altına alınmasıyla, söz konusu maddi olayın artık hukuk mahkemesini bağlayacağı kabul edilmektedir.
Kısacası ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı, yargılamaya konu maddî olaylar ve işlenen eylemin hukuka aykırılığı noktasında hukuk hâkimini bağlamaktadır.
Öyleyse, …… Güzel’in yaşayıp yaşamadığı ile ölüm olayının bildirimi, …… işlemleri ve diğer işlemler nedeni ile açılan ceza dosyaları araştırılarak mevcut ceza dosyası kararlarının sonucu beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken ceza mahkemesi dosyalarının sonucu beklenmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle …… yönünden karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2013/4 esas sayılı dosya davacısı …… vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi’nin 05.03.2015 gün ve 2015/1753 Esas, 2015/3286 Karar sayılı bozma ilamına ilaveten somut olayla ilgili açılan ceza davalarının sonucunun beklenmesi yönündeki bozmanın da eklenmesi suretiyle yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek h……nde karar düzeltme isteyene iadesine, 01.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.