Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/3935 E. 2019/9339 K. 21.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3935
KARAR NO : 2019/9339
KARAR TARİHİ : 21.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma üzeri yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacılar vekili, muristen davacılara intikal eden 2788 parselde kayıtlı taşınmaz için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar hissesine düşen kira geliri olan 35.000 TL’nin dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir
Davalı vekili, taşınmazın ölünceye kadar bakma akdi gereği, muris tarafından davalıya verildiği, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde, davalı aleyhine açılan tapu iptal tescil davası için verilen kararın davalı tarafndan temyiz edildiğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, ayrıca talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, murisin ölümü ile taşınmaz tüm mirasçılara intikal etmiş olduğundan tapu iptali davasının sonuçlandığı ve kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade edeceğinden ve davacı mirasçıların dava sonuçlanana kadar ki dönem için ecrimisil talep etme hakları bulunduğundan davalı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının sonucunun beklenmemesi kanaatine varıldığı belirtilerek keşif sonrası alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 25.017,25 TL’nin dava tarihinden hesap edilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/1513 Esas, 2013/3729 Karar sayılı ilamıyla, ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptal ve tescil davası neticesinde verilen hüküm ihdasi değil, izhari nitelikte, başka bir deyimle, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı olarak bakım borçlusu tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasına ilişkin kararın kesinleşmesiyle sağlığınca bakanın taşınmazı, kütük dışında (tescilsiz) kazanmış olduğu, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden; davalı … tarafından davacılar aleyhine, dava konusu … ilçesi, İkitelli Köyü, 2788 parsel sayılı taşınmaz ölünceye kadar bakım sözleşmesi gereğince tarafların ortak murisi tarafından davalıya verildiğinden ve muris 27.10.2005 tarihinde öldüğünden davalı ile muris arasında akdedilmiş bulunan ölünceye kadar bakım sözleşmesi gereğince taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline ilişkin 25.01.2006 tarihinde dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereğince muris Sine Deniz adına olan tapusunun iptali ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline dair 11.10.2012 tarihinde karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediğinin anlaşıldığı, ecrimisil ile ilgili talebin incelenebilmesi için öncelikle taraflar arasındaki mülkiyet uyuşmazlığının çözümlenmesi gerektiği, Mahkemece, davalı tarafından dava konusu edilen taşınmaza yönelik açılan tapu iptal ve tescile ilişkin … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/266-428 E. K. sayılı dava dosyası sonucu beklenip, hüküm kesinleştikten sonra yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği açıklanarak, bozma kararı verilmiş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, tapu iptal tescile ilişkin davada davalı lehine verilen hükmün 08.11.2013 tarihinde kesinleşmesiyle taşınmazın mülkiyetinin davalı tarafından kazanılacağı, dolayısıyla taşınmazın davalının zilyetliğinde olmasından dolayı murisin ölüm tarihinden itibaren davacı hissedarlar için, intifadan men koşulunun gerçekleştiği, ancak davacılar vekilinin dava dilekçesi ile 2006 yılı için bir aylık kira bedeli talep ettiği, intifadan men şartının 25.01.2006 tarihinde gerçekleşmiş sayılmasının gerektiği, bu durum karşısında davacıların 25.01.2006-11.10.2010 dönemi için ecrimisil talep edebileceği, buna göre toplam 30.267,58 TL ecrimisil hesap edildiği, fakat bozma öncesi verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmediğinden, davanın kısmen kabulü ile 25.01.2006-11.10.2010 dönemine ilişkin hesaplanan 25.017.25 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında görülen ecrimisil istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK’nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Dosya kapsamına göre, davaya konu 2788 parselde kayıtlı tarla vasıflı taşınmazın 947219130/511961425920 hissesinin satış yoluyla 07.10.1982 tarihinde tarafların murisi Sine Deniz adına tescil edildiği, hisse üzerinde …,zemin ve çatı arası kattan oluşan binanın yer aldığı, dosya içinde yer alan, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/266 Esas 2012/428 Karar sayılı dosyası incelendiğinde, davalı …’un 25.01.2006 tarihinde, ölünceye kadar bakma akdi gereği 2788 parselin muris adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescili talebiyle dava açtığı, Mahkemece ölünceye kadar bakım akdi gereği muris adına olan tapu kaydının iptaliyle Pamuk adına tapuya tesciline karar verildiği, bu kararın temyiz incelemesinden geçerek Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından onandığı ve 08.11.2013 tarihinde kesinleştiği, bu dosya içinde yer alan 14.09.2005 tarihli, muris ile davalı arasında noterde düzenleme şeklinde yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesinden, murisin davaya konu taşınmazı , davalının kendisine bakıp gözetmesi, ihtiyaçlarını karşılaması karşılığında, davalının, muris öldüğünde adına tescil ettirmesine muvafakatinin olduğunun anlaşıldığı, murisin 27.10.2005 tarihinde vefat ettiği, davalının davaya konu taşınmazı murisin ölüm tarihi itibariyle, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayanarak kullandığı, sözleşmede murisin ölüm tarihi itibariyle, davaya konu taşınmazın davalıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşıldığına göre, tapu iptal tescil kararının kesinleşmesiyle birlikte davalının, murisin ölüm tarihi olan 25.10.2005 tarihi itibariyle mülkiyeti kazandığı kabul edilmelidir. Bu nedenle davalının, 25.10.2005 tarihi ile dava tarihi olan 11.10.2010 tarihi arasındaki taşınmazı kullanımı kötüniyetli kabul edilemez. Buna göre, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 388/4. (HMK madde 297/ç) ve 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.