Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/3822 E. 2019/7399 K. 11.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3822
KARAR NO : 2019/7399
KARAR TARİHİ : 11.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın … yönünden reddine, diğer davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı … vekili, dava dilekçesinde belirtilen dava konusu taşınmazların vekil edenine ait olduğunu, davalıların taşınmazını yol olarak kullanarak müdahale ettiğini açıklayarak davalıların el atmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur
Mahkemece, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 21.04.2014 tarihli bozma ilamına uyularak,davalı … yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden bozma kapsamı dışında kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
1. Davalı … yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde;
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı … ve Ali yönünden temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Somut olaya gelince, Mahkemece, 03.07.2013 günlü ilk kararla davanın kabulüyle el atmanın önlenmesi karar verilmiş, temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21.04.2014 tarihli bozma ilamıyla hüküm ‘davalı …’a yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığından taraf teşkilinin sağlanması’ yönünden bozulmuş ve ‘bozma sebebine göre davalı …’ın diğer temyiz itirazları ile davalılar Rafet ve Ali’nin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına’ karar verilmiştir, Mahkemece, 24.09.2014 tarihli 1. oturumda bozmaya uyulmasına karar verilmiştir.
Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkeme, bozma kararından dönerek direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bu müesseseye “usuli müktesep hak” veya “usule ilişkin kazanılmış hak” denir. “Usuli Müktesep Hak”, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir. Açıkça bozmaya uyulmasına karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kural olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla; bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlıdır.
Ne var ki; Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki, ilk karar davalılar tarafından temyiz edilmiş ve davalı … yönünden bozulmuş olup, bozma ilamında, ‘bozma sebebine göre davalı …’ın diğer temyiz itirazları ile davalılar Rafet ve Ali’nin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına’ karar verildiğinden bu davalılar yönünden ilk karar ortadan kalkmış olduğundan yeniden karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, HUMK’un 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.