Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/3661 E. 2019/1051 K. 06.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3661
KARAR NO : 2019/1051
KARAR TARİHİ : 06.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil, Tapu İptali Ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı-birleşen dosyada davalı vekili ve davalı-birleşen dosyada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı-birleşen dosyada davalı vekili, müvekkilinin maliki olduğu dava konusu taşınmaza davalının haksız müdahale ettiğini belirterek davalının elatmasının önlenmesi ile şimdilik 1.000,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 16/07/2014 tarihli dilekçe ile ecrimisil talebini 27.000,00 TL ‘ye yükseltmiş, birleşen dosyada davanın reddini savunmuştur.
Davalı/birleşen dosyada davacı vekili, asıl dosyada davanın reddini savunmuş, birleşen dosyada ise, dava konusu taşınmazın alımı sırasında yarı oranda parasal katkıda bulunduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile ½ hissesinin müvekkili adına tapuda tesciline ya da fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl dosyada; davanın kısmen kabulü ile davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesine, 2.250 TL haksız işgal tazminatının 27/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen dosyada; davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin tüm, davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120. maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil değerinin toplamından (04.03.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinde öngörüldüğü şekilde işlemlerin yerine getirilerek gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.
Somut olayda, davacı vekili asıl dosyada dava dilekçesinde elatmanın önlenmesini ve dava aşamasında tespit edilecek değere göre arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL ecrimisil alacağının tahsilini talep etmiş, 16/07/2014 tarihli dilekçe ile ecrimisil talebini 27.000,00 TL‘ye yükseltmiştir.Dava konusu taşınmaz değerinin 120.000,00 TL olduğu ve davacı vekili tarafından eksik harcın tamamlandığı da sabittir. Mahkemece asıl dosyada; davanın kısmen kabulü ile davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesine, 2.250 TL haksız işgal tazminatının 27/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine , davanın reddedilen kısmı gözetilerek 11.800,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiş olup 24.750,00 TL ecrimisil alacağı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin birinci fıkrasında“ Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu düzenleme uyarınca davacı/birleşen dosyada davalı yararına 12.180,00 TL, davalı/birleşen dosyada davacı yararına 2.970,00 TL vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, davacı/birleşen dosyada davalı yararına 1.500,00 TL, davalı/birleşen dosyada davacı yararına 11.800,00 TL vekalet ücretine karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan; 6100 Sayılı HMK’nin 326 ncı maddesinin birinci fıkrasında “Kanun’da yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.” aynı maddenin ikinci fıkrasında; “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmü yer almaktadır. Buna göre ; asıl dosyada davanın elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne , ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verildiğine göre reddedilen miktarın 24.750,00 TL olduğu gözetilerek kabul ve ret oranı gözetilmelidir.
Kaldı ki; davacı vekili asıl dosyada dava dilekçesinde elatmanın önlenmesini ve dava aşamasında tespit edilecek değere göre arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL alacağın tahsilini talep etmiş, 16/07/2014 tarihli dilekçe ile ecrimisil talebini 27.000,00 TL’ye yükseltmiştir.Dava konusu taşınmaz değerinin 120.000,00 TL olduğu ve davacı vekili tarafından eksik harcın tamamlandığı da sabittir. Gerek elatmanın önlenmesi gerekse ecrimisil talebi nispi harca tabi olup mahkemece asıl dosyada ; davanın kısmen kabulü ile davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesine, 2.250,00 TL haksız işgal tazminatının 27/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir. Buna göre 8.350,89 TL harç alınması gerekirken, eksik harç hesabı ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu hususlar da yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısmının HUMK’un 438/7 (HMK 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı/birleşen dosyada davacı vekilinin tüm, davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl dava yönünden verilen hükmün 4. bendinde yer alan ‘‘11.800 TL’’ ifadesinin çıkarılarak yerine “2.970,00 TL” ifadesinin, 5. bentte yer alan “20,25 TL ” ifadesinin çıkarılarak yerine “163,63 TL” ifadesinin, 6. bentte yer alan “7,85 TL ” ifadesinin çıkarılarak yerine “1,35 TL ” ifadesinin yazılmasına, yukarıda (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı/birleşen dosyada davacı vekilinin harca ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile, asıl dava yönünden kurulan hükmün 2. bendinde yer alan “Harçlar kanunu gereğince hesaplanan 170,78 TL nispi harçtan, peşin alınan 608,85 TL, ıslah sırasında yatırılan 1.810,25 TL olmak üzere toplam 2.419,10 TL harçtan mahsubuna, 2.248,32 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine ” ifadesinin çıkarılarak yerine “Alınması gereken 8.350,89 TL harçtan peşin alınan toplam 2.419,10 TL harcın mahsubuyla bakiye 5.931,7975 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına” Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollaması ile HMK’nin 304. maddesi 1086 sayılı HUMK’nin 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca HUMK’nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 06/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.