Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/3611 E. 2019/5058 K. 15.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3611
KARAR NO : 2019/5058
KARAR TARİHİ : 15.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Men’i Müdahale Ve Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne,ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı, mülkiyetten kaynaklanan bir hakka dayanmadan dava konusu taşınmazı kullanımında bulunduran davalının elatmasının önlenmesine ve fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne,ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 1.834,52 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den 1.526,76 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
1. Davalı …’in temyiz itirazları incelendiğinde; davalı … aleyhine verilen kararı 10/09/2015 tarihli dilekçe ile temyiz etmiş ise de, daha sonra verdiği 22/01/2016 tarihli ve kimlik denetimi yapılmış dilekçe ile temyizden feragat ettiği anlaşılmakla; vaki feragat nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davalı … vekilinin ecrimisile ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; 1086 sayılı HUMK’un 5219 sayılı Yasa ile değişik 427/2 maddesi uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00TL’den az olan davalara ait yerel mahkeme kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür. Karar davalı tarafından temyiz edilmiş ise de temyiz edilen bu miktarın (1.526,76 TL) temyiz kesinlik sınırı olan 2.080,00 TL nin altında kaldığı açıktır.
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayda da bir karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, eldeki dava bakımından (6100 sayılı Yasa’nın 3. maddesi yollamasıyla) davacı tarafın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
3. Davalı … vekilinin elatmanın önlenmesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenle vaki temyizden feragat dikkate alınarak davalı …’in temyiz dilekçesinin reddine, yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenle davalı … vekilinin ecrimisile yönelen temyiz isteminin değerden reddine, yukarıda (3) nolu bentte yazılı nedenle davalı … vekilinin elatmanın önlenmesine yönelen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün 6100 sayılı HMK’nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 939,25 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.816,01 TL’nin temyiz eden davalı …’den alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı …’e iadesine,15/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.