Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/3554 E. 2019/5385 K. 22.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3554
KARAR NO : 2019/5385
KARAR TARİHİ : 22.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı-karşı davalılar vekili, dava konusu 7 nolu bağımsız bölümün taraflar arasında verasette iştirak halinde tapuya kayıtlı olduğunu, murisin öldüğü tarihten beri davalılardan …’in taşınmazda oturduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydıyla geriye dönük 5 yıllık toplam 18.930,00 TL ecrimisilin dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 13/06/2014 tarihli dilekçe ile talebini 25.167,00 TL’ye arttırmış, karşı davanın reddini savunmuştur.
Davalı – karşı davacı vekili, dava konusu taşınmazın S.S. Evka-2 Konut Yapı Kooperatifi tarafından inşa edildiğini, müvekkilinin her hangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmadığından, toplu konut fonundan yararlanmak gayesiyle resmi kayıtlarda SSK sigortalısı olan tarafların murisi…’in kooperatifin ortağı olarak kaydedildiğini, bu ortaklığın 1988 yılında başlamış olup müvekkilinin…’in ölüm tarihi olan 01.08.1991 tarihine kadar bu kooperatifin taksitlerini ödediğini,…’in ölüm tarihi olan 01.08.1991 tarihinden sonra ise yaklaşık yedi yıl boyunca taksitler ve her türlü katılım paylarının vb. ödemelerin sadece müvekkilince yapıldığını davacıların bu bedel kadar sebepsiz zenginleştiklerini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 60.000,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 30/10/2014 havale tarihli dilekçe ile talebini 93.285,31 TL’ye arttırmış, asıl davanın reddine, mümkün olmadığı takdirde taşınmaza yapılan zorunlu ve faydalı masrafların ecrimisil bedelinden takas – mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, davalı dava konusu taşınmazda oturduğundan bu taşınmazı tahliye etmeden faydalı ve zorunlu giderleri talep edemeyeceği gerekçesiyle mahsup talebinin ve karşı davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava, çaplı taşınmaza yönelik ecrimisil, karşı dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.
1. Davalı – karşı davacı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı – karşı davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı – karşı davacı vekilinin karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu yedi numaralı bağımsız bölümün tarafların ortak murisi …… adına kayıtlı iken 24/06/1994 tarihinde ¼ hissesinin …, ¾ hissesinin…. arasında intikal gördüğü, 12/09/2005 tarihinde tamamına …’in malik olduğu, davacılardan … tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasında 02/07/2012 tarihinde verilen karar ile davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile verasette iştirak halinde …, …, …, … adlarına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine 15/07/2013 tarihinde adı geçenler arasında ¼ er hisse ile tescil edildiği anlaşılmaktadır. Tarafların ortak murisinin 01/08/1991 tarihinde vefat ettiği, davalı -karşı davacının karşı dava dilekçesinde; murisin ölüm tarihinden sonra yaklaşık yedi yıl boyunca dava konusu taşınmazın taksitlerinin, her türlü katılım paylarının vb. ödemelerin kendisi tarafından ödendiğini iddia ederek sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminde bulunmuştur. Mahkemece davalı-karşı davacının iddiasına yönelik deliller toplanmadan karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak deliller üzerinde durularak davalı-karşı davacının, ortak murisin ölümü tarihinden sonra dava konusu taşınmazı edinmek için kooperatife ödeme yapıp yapmadığı, yapılan ödeme var ise davalı-karşı davacının payından fazla olup olmadığı üzerinde durularak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yazılı gerekçe ile karşı davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı- karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine, taraflarca HUMK’un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.