Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/3497 E. 2019/4436 K. 29.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3497
KARAR NO : 2019/4436
KARAR TARİHİ : 29.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : …, …
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacılar vekili; müvekkillerinin ve davalının dava konusu taşınmazın paydaş malikleri olduklarını, taşınmazın 1/2 hissesinin halen tapuda müvekkillerin 10.12.2011 tarihinde vefat eden babaları … adına ve 1/2 hissesinin de davalı ve aynı zamanda babalarının kardeşi … adına kayıtlı olduğunu, davalının daireyi 5 yılı aşkın süredir vekil edenlerinin izni olmadan ve intifadan men edilmesine karşın kullandığını, davalının müvekkillerinin payına düşen kira bedelini ödemediğini, davalı tarafın 2005 yılından itibaren intifadan men edildiğini belirterek, taşınmazın 5 yıl süre ile haksız olarak kullanılmasından kaynaklanan ve hisselerine düşen 20.000 TL ecrimisil bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 17.02.2015 tarihli dilekçesi ile talebini 32.520 TL olarak güncellemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; vekil edeninin babasının 2002 yılında vefatı ile geriye mirasçı olarak tarafların murisi olan kardeşi Bertan’ın kaldığını, müvekkilinin kardeşi Bertan ile dava konusu dairede davalının ikameti hususunda anlaştıklarını,davacıların babalarının ölümünden sonra herhangi bir ihtarda bulunmadıklarını, 09.12.2013 tarihinde davacı …’in, vekil edenini arayarak yarı hisseyi satın almasını veya evin üçüncü kişiye satılmasını istediğini, ancak bunu kabul etmediklerini, ertesi gün de davanın açıldığını, intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini, ihtar gönderilmediğini, 2002-2013 yılları arasında 12 yıl müddetle davaya konu dairenin rutin masrafları dışında kiracıları ilgilendirmeyen tüm masrafların da vekil edeni tarafından yapıldığını, bu masrafların 1/2 sinin mahsubunun gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların davasının kısmen kabulü ile, toplam 11.177,50 TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut delillere göre davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 01.10.2014 tarihli keşifte dinlenmiş olan davacılar tanığı… beyanında, davacıların babası Bertan’ın ve ölümünden sonra davacıların davalı halalarına intifadan men anlamına gelecek bir beyanda bulunmadıklarını ifade etmiştir. Aynı tarihli keşifte dinlenen …’nın her ne kadar davacı ve davalı tarafın müşterek tanığı olduğu belirtilmişse de, davalı taraf …’nın yalnızca davacıların babası Bertan’a sağlığı döneminde verdiğini iddia ettiği 4000 TL borç konusunda dinlenmesini istemiş olup … davalının intifadan men olgusu hakkındaki tanığı değildir. Bu durumda, davacı …’nın eşi olan tanık … her ne kadar davacıların babaları miras bırakan …’ın ölümünden iki ay sonra davalıya daireden çıkmasını söylediklerini ifade etmişse de, beyanına itibar edilmemelidir. Aynı tarihli keşifte dinlenen davalı tanığı …’in beyanına göre, davalı yönünden intifadan men olgusu gerçekleşmemiştir.
Hal böyle olunca, intifadan men olgusu ispatlanamamış olduğundan mahkemece davacıların ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene davalıya iadesine, 44,40 TL onama harcının peşin haçtan mahsubu ile artan 146,60 TL’nin temyiz eden davacıya iadesine, 29.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.