Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/348 E. 2018/17934 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/348
KARAR NO : 2018/17934
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Tespit

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR

Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının Türkiye İş Bankası nezdinde 21.07.1982 tarihinden 21.11.1998 tarihine kadar çalıştığını, sözleşmesinin süresiz olarak geçmesi nedeni ile davalı munzam vakfa üye olarak kabul edilmediğini, vakfa üye olarak kabul edilmesi için açtığı davanın İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/46 Esas 2013/160 Karar sayılı dosyası ile kabul edilerek, davacının Türkiye İş Bankası A.Ş’de işe başladığı 21.07.1982 tarihinden emekli olduğu 21.11.1998 tarihleri arasında Türkiye İş Bankası A.Ş. mensupları munzam sosyal güvenlik ve yardımlaşma sandığı vakıf senedinin 4/a maddesi uyarınca vakfın tabii üyesi olduğunun kabul ve tespit edildiğini, ayrıca kararla ödenmesi gereken aidat tutarlarının 3.843,43 TL ve 4,737.53 TL olduğunun tespit edildiğini, bu bedellerin vakfa ödenerek davacıya 70-75 TL gibi düşük bir aylık bağlandığını, emsallerinin 750-800 TL civarında aylık aldığını, bunun hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, davacının davalı vakıftan emekliliğini müteakip alması gereken aylık bedelin tespitine, davalı vakıf tarafından dava tarihine kadar eksik ödenen fark aylıkların tespitiyle faizi ile birlikte davacıya ödenmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, Istanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/150 esas 2016/232 karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan reddedilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının vakıf üyeliği nedeniyle alması gereken aylık bedelin tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davacı Türkiye İş bankası nezdinde 21.07.1982 tarihinden 21.11.1998 tarihine kadar çalışmıştır. Bu süre içerisinde davalı vakfa üye değildir. Davacının, davalı vakfa üyeliğinin tespiti için açtığı dava, davalı Türkiye İş Bankası A.Ş. Mensupları Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı yönünden kabul edilerek, davacının işe girdiği 21.07.1982 tarihinden emekli olduğu 21.11.1998 tarihine kadar vakfa ödemesi gereken aidat tutar aslının vakıf tarafından bildirildiği gibi 894.10 TL olduğu, aidat tutarının 21.07.1982 tarihinden 28.10.2008 dava tarihine kadar işlemiş yasal faiz tutarının 3.843,43 TL olduğu, asıl aidat ve faiz toplamının da 4.737,53 TL olduğunun tespitine karar verilmiş, karar yargıtay denetiminden geçerek 20.10.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı tespit edilen bedeli vakfa ödemiştir.
Davalı vakıf Yönetmeliğinin 6.maddesinin a ve b fıkraları esas alınarak davacının işten ayrıldığı 21.11.1998 tarihinden önceki son Aralık 1997 aylığı olan 235.-TL üzerinden 16 yıl 5 ay prim ödenmiş hizmet süresine göre bulunan % 0.2840 aylık bağlama oranının çarpımı sonucu bulunan 66,74.-TL emekli aylığı tahsis edilmiş ve 2015 yılı I.dönem emekli aylıklarına yapılan zam oranı olan % 6 oranında artış yapılarak 72.-TL emekli aylığı bağlanmıştır.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı işten ayrıldığı 21.11.1998 tarihine kadar olan primleri ödeyerek yönetmeliğin 6/b maddesi gereği 1997 yılı Aralık ayı maaşı üzerinden aylık bağlandığı konusunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Davacı işe başladığı tarihten itibaren vakfa üye olsa idi ayrıldığı tarihte kendisine vakıftan emekli aylığı bağlanacak ve bu dava tarihine kadar emekli aylığı alacaktı. Bu süre boyunca da emekli aylıklarına yapılan zamlardan yararlanacaktı. Alınan bilirkişi raporunda bu hesap yapılmamış, 1998 yılı itibarı ile bağlanan ilk maaşın davacının alabileceği emekli aylığı olduğu tespit edilmekle yetinilmiştir. Mahkemece 1997 yılı Aralık ayı esas alınarak, hizmet süresi davacı kadar ya da ona yaklaşık olarak vakıf emeklilerine bağlanan aylık miktarı vakıftan sorularak, bu kişilere bu davanın dava tarihine kadar uygulanan zam oranları tespit edilerek, davacıya bağlanan aylığa bu zam oranları uygulanmak sureti ile dava tarihi itibari ile davacıya bağlanacak aylık ve bu artışlardan kaynaklanan fark bedeller konusunda uzman bir aktüerya bilirkişisinden rapor alınarak gerekli denetimler de yapılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin ret kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının, 6100 sayılı HMK’nin 371/1-a. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 25.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.