Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/3343 E. 2019/4439 K. 29.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3343
KARAR NO : 2019/4439
KARAR TARİHİ : 29.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, … ve Deri Sanayi A.Ş.’nin dava konusu taşınmazda 01/07/1986 başlangıç tarihli ve özel şartlar 1. maddesinde “kısmen dahi kiraya verilemeyeceği, kiralayanların muvafakatı olmadan devredilemeyeceği” şartını içeren kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davalılardan …, H. …, … ve …’nin taşınmazı 01/04/2006 tarihinde davalı … A.Ş.’ye aylık 12.000 TL bedel karşılığı kiralamış olduğunu, dava konusu taşınmazda kira sözleşmelerinin pay ve paydaş çoğunluğu ile yapılması gerektiğini, kiracı olan Saraçoğlu A.Ş.’nin devir yetkisinin olmadığını, geçersiz sözleşme nedeni ile taşınmazın … San. ve Tic. A.Ş. tarafından kullanılmasına muvafakatlerinin olmadığını, … Ticaret ve Sanayi A.Ş.’ye haksız müdahaleye son verilmesi için Beyoğlu 2. Noterliğinden 17/05/2010 tarih ve 10903 yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, asıl kiracı Saraçoğlu A.Ş. tarafından 01/04/2006 tarihinde tüm hissedarlara ödenen kiranın net 2.786,01 TL olduğunu, ancak davalılar arasında yapılan haksız sözleşmedeki aylık kira bedelinin 12.000 TL olduğunu, 2006-2007 dönemi için 92.738,48 TL, 2007-2008 dönemi için 108.226,08 TL, 2008-2009 için 110.259,36 TL, 2009-2010 dönemi için 117.540,00 TL ve 2010 dönemi ihtar tarihine kadar 21.130,00 TL olmak üzere toplam 449.893,92 TL fark olduğunu, taşınmazın sadeleştirilmiş hisse hesabına göre %8.89 hissesine sahip olan müvekkillerinin hissesine düşen toplam 44.674,37 TL olup dönem sonları itibariyle yapılan hesaba göre toplam 5.869,00 TL faiz olduğunu belirterek, davalı … Ticaret ve Sanayi A.Ş.’nin el atmasının önlenmesini ve 01/04/2006 tarihinden dava tarihine kadar davacılar hissesine düşen 44.674,37 TL ecrimisil ve 5.869,00 TL faiz olmak üzere toplam 50.543,37 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş, 08.12.2014 tarihli dilekçesi ile el atmanın önlenmesi davasından feragat ettiğini bildirmiştir.

Davalılar …, …, …, … ve … Ticaret ve Sanayi A.Ş. vekili, davalıların paydaş malik olduğunu ve kullanılan yerin öteden beri ortak kullanılan yer olduğunu, taşınmazın alt katlarını kullanma hakkının tamamen davalılarda olduğunu, davacıların hakkı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
… Tic. ve San. A.Ş. vekili, davalının sadece kiracı olduğunu ve üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, davacıların müvekkiline yönelik meni müdahale ve ecrimisil taleplerinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, el atmanın önlenmesi davasının feragat nedeniyle reddine, davacılardan Filiz Kaynak’ın davasının aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine, ecrimisil davasının kısmen kabulü ile 40.747,50 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar …, …, …, … ve … Ticaret ve Sanayi A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Dosya incelendiğinde, 01.07.1986 tarihli kira sözleşmesinin dava tarihi itibariyle halen geçerli olduğu hususunda davacı ve davalı taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın 01.07.1986 tarihli kira sözleşmesine göre alt kira yasağı bulunmasına rağmen davalılar …, …, …, … tarafından taşınmazın diğer davalı … Tic. ve San. A.Ş.’ne kiraya verilmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre, 01.07.1986 tarihinde dava konusu taşınmazın kullanım hakkının geçerli bir kira sözleşmesi ile davalı … Kundura Ticaret ve Sanayi A.Ş.’ne bırakıldığı ve diğer davalı … Tic. ve San. A.Ş.’nin taşınmazı ona tebaen kullanmakta olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalılardan ecrimisil istenemez. Davacılar mülkiyet hakkına dayalı olarak el atmanın önlenmesi talebinde bulunabilirler, ancak davacılar vekilinin el atmanın önlenmesi talebinden de 08.12.2014 tarihli dilekçesi ile feragat etmiş olduğu görülmektedir. Hal böyle olunca, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde değildir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalılar …, …, …, … ve … Ticaret ve Sanayi A.Ş. vekilinin yukarıda belirtilen temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 29.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.