Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/3332 E. 2019/4359 K. 18.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3332
KARAR NO : 2019/4359
KARAR TARİHİ : 18.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : … vd.
DAVALILAR : …
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, men’i müdahale talebi yönünden verilen kesin süre içinde eksik harç tamamlanmadığı için men’i müdahale talebi hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına; ecrimisil talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 6.800,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş olup hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü

KARAR

Davacılar vekili, müvekkillerinin dava konusu 11201 parselde kayıtlı taşınmazı 20/12/2010 tarihinde dava dışı şirketten satın aldıklarını, davalıların taşınmazda fuzuli şagil olduklarını, davalıların taşınmazı tahliye etmemesi üzerine Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2011/9967 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını; ancak davalıların takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müdahalesinin men’i ile taşınmazdan tahliyesine ve 20.12.2010 – 10.05.2012 tarihleri arası dönem için 6.800 TL ecrimisilin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, men’i müdahale talebi yönünden verilen kesin süre içinde eksik harç tamamlanmadığı için men’i müdahale talebi hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına; ecrimisil talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 6.800,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Karar, davalılarca temyiz edilmiştir.
Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu 11201 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 no’lu bağımsız bölüme davacıların 20.12.2010 tarihinde satış yoluyla 1/3’er oranda malik olduğu sabittir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm tesis etmeye elverişli değildir. 6100 sayılı HMK’nin 128 maddesine göre, süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılır. Eldeki davada, davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Davalılar vekili, bilahare verdiği 16.07.2013 tarihli beyanlarını içerir dilekçede, dava konusu taşınmazın 20.12.2010 tarihinde davacılara intikal ettiğini; ancak müvekkili Fahri’nin peşin ödeme yaparak diğer müvekkili olan davalı …’den taşınmazı 01.10.2010 tarihinde kiraladığını, 30.11.2010 tarihinde ise taşınmazı boşalttığını beyan etmiştir.
Davacı yanın dinlenen tanıkları olan … ve …’in beyanları fuzuli şagillik hususunu, taşınmaza kimin, hangi tarihlerde tecavüzde bulunduğu hususlarını tereddüte mahal bırakmaksızın aydınlatacak nitelikte değildir.
Mahkemece yapılması gereken iş, mahalinde keşif yapılarak tanık beyanlarının keşifte dinlenilmesi suretiyle, davacının talepleri gözetilerek, davalıların fuzuli işgalinin bulunup bulunmadığının ve bir tecavüz söz konusu ise kim tarafından, hangi tarihlerde yapıldığının duraksamaya mahal verilmeksizin belirlenmesi ve tespit edilecek ecrimisile hükmedilmesiyken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 18 .04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.