Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/3218 E. 2018/17443 K. 17.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3218
KARAR NO : 2018/17443
KARAR TARİHİ : 17.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım, Alacak ve Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 85 ada 148 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmaza davalılara ait olan 65 ada 10 parselde kayıtlı taşınmazın 24 m2 miktarda tecavüzlü olduğunu, bu durumun …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/173 Esas sayılı dosyası ile başka bir komşu parsel hakkında açmış oldukları tecavüzün önlenmesi davasındaki bilirkişi raporu ile ortaya çıktığını belirterek öncelikle haksız el atmanın önlenmesini ve yapılan tecavüzün kal’ini, kal hukuken mümkün olmaz ise terditli olarak tecavüz edilen bölümün değeri olarak 36.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte mahkeme veznesine depo edilmesi halinde tecavüzlü bölümün davacının arsasından ifraz edilerek davalılar adına tescilini, 3.000,00 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili,davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu …… ilçesi …… Mahallesi 85 ada 148 parselde kayıtlı taşınmaza davalılar tarafından yapılan müdahale ve kal değerine karşılık 36.000,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 20.08.2010 -21.09.2010 tarihleri arasında biriken toplam 300 TL işgal tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme kararında da belirtildiği üzere, dava; çapa bağlı elatmanın önlenmesi ve kal, kal hukuken mümkün değil ise, tecavüz edilen bölümün değeri olarak 36.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte mahkeme veznesine depo edilmesi halinde tecavüzlü bölüme isabet eden arsa kısmının ifraz edilerek davalılar adına tescili ve 3.000,00 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
1)Temyiz edenin sıfatına göre yapılan incelemede, dosya muhtevasına dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davalılar vekilinin sair temyiz temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Somut olayda, mahkemece 10.10.2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda kal’in mümkün olmadığından bahisle “Davanın kısmen kabulü ile dava konusu …… ilçesi, …… Mahallesi, 85 ada, 148 parselde kayıtlı taşınmaza davalılar tarafından yapılan müdahale ve kal değerine karşılık 36.000,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,..” karar verilmiş ise de, belirlenen değerin davacının terditli olarak talep ettiği tecavüzlü bölümün davacı arsasından ifrazı karşılığı olduğu gözetilmediği gibi, bu bölümün dava konusu taşınmazdan ifrazının mümkün olup olmadığı hususunda da herhangi bir araştırma yapılmamıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece davacının da isteği göz önünden bulundurularak yapılması gereken iş, tecavüzlü bulunan kısmın dava konusu taşınmazdan ifraz edilip davalı taşınmazla tevhit edilip edilemeyeceğinin araştırılması, oluşacak duruma göre nizalı yerin bedeli karşılığının davacıya verilip verilemeyeceği de saptanmak suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davacı talebinin eksik değerlendirilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalılar vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.