Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/2955 E. 2019/974 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2955
KARAR NO : 2019/974
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Müdahalenin Men’i ve Yıkım

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı; maliki bulunduğu 73 ve 74 parsel numaralı taşınmazların arasından ve 73 parselin içinden davalılar tarafından sulama arkı açıldığını, daha önceden bu yerde kendi bahçesini sulamak için bir ark olduğunu fakat kullanmadığı için kapandığını, davalıların tüm köye ve kendi taşınmazlarına giden arkların önüne beton dökerek kapattığını, davalıların taşınmazları içerisinden geçen arkın kadimden beri tüm mahallenin ve köyün arkı olduğunu, davalıların müdahalesinin hem kendine ait taşınmaza ark açmak suretiyle hem de kendine ait taşınmazın batısında bulunan 95 nolu parselin yanına beton dökmek suretiyle kapatmak şeklinde olduğunu, davalının bu müdahalesini … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/24 D. İş. nolu dosyası ile tespit ettirdiğini belirterek, 73 parsele ark açılarak yapılan müdahalenin menini ve kal’ini, 95 parselin yanından geçen yoldaki kanal önüne beton atmak suretiyle yapılan müdahalenin menini ve kal’ini talep etmiştir.
Davalılar duruşma sırasında vermiş oldukları beyanlarında davayı kabul etmediklerini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, yargılama devam ederken ölmüş olan davalı …’nın mirasçılarının adreslerinin davacı tarafından mahkemece verilen kesin süre içerisinde bildirilmemiş olması gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, müdahalenin meni ve kal isteğine ilişkindir.
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin 15.06.2012 tarihli ve 2011/261 Esas, 2012/163 Karar sayılı ilk kararı davalılar tarafından temyiz edilerek, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2012/13665 Esas ve 2013/1671 Karar sayılı ilamı ile karara dayanak yapılan bilirkişi raporunun davalılara tebliğ edilmemiş olması gerekçe gösterilerek bozulmuştur. Mahkemenin bozmaya uyarak yaptığı yargılama sonucunda vermiş olduğu davanın reddine ilişkin 12.07.2013 tarih ve 2013/95 Esas, 2013/176 Karar sayılı ikinci kararı da davacı tarafından temyiz edilerek Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2013/20871 Esas 2014/9125 Karar sayılı ilamı ile karara dayanak yapılan bilirkişi raporuna itibar edilme olanağı olmadığından bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yargılamaya devam olunmuş, yargılama sırasında ölmüş olan davalı … mirasçılarının adreslerini mahkemece verilen kesin süre içerisinde bildirmemiş olduğu gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davalılardan …’nın 17.12.2013 tarihinde ölümü üzerine mirasçılarını gösterir 13.11.2014 tarihli ve 2014/319 Esas, 2014/313 Karar sayılı mirasçılık belgesi ve ekindeki nüfus kayıt tablosu davacı tarafından dosyaya eklenmiş olup, 6100 sayılı HMK’nin 55. maddesi de gözetilerek sözkonusu belgelerden yargılama sırasında ölmüş olan davalı …’nın mirasçılarının adreslerinin tespiti ile Tebligat Kanunu’na göre tebligatın yapılması mümkün iken davacı tarafa kesin süre verilip süreye uyulmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul hükümlerine aykırıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 04/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.