Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/2885 E. 2019/88 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2885
KARAR NO : 2019/88
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

..K. A R A R

Davacı vekili; vekil edeni idarenin 2499 ada 6 parsel sayılı, 30.00 m² alanlı … Müştemilatının tamamının maliki olduğunu, davalı şirketin hiçbir akdi ve kanuni sebebe dayanmaksızın mezkur taşınmazı kafe olarak kullanmak suretiyle işgal ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 01.09.2000 tarihinden 31.08.2010 tarihine kadar 16.032-TL işgal tazminatının işgalin başlangıcından itibaren kademeli yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; öncelikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile, davacının talebinin bir an için kabul edilebilir bir alacak olduğu kabul edilse bile söz konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı itirazları bulunduğunu, esasa ilişkin olarak da müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen alanı hiçbir şekilde kullanmadığını, kullanmadığı bir alan için işgal tazminatı ödemesinin hukuken mümkün olmadığını, talep edilen işgal bedelinin rayicin üzerinde olduğunu, faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ecrimisil istemine ilişkindir ve 1086 Sayılı HUMK zamanında açılmıştır. Davacı vekili tarafından dosya arasından bulunan dilekçede tanık deliline dayandığı bildirildiği halde, mahkemece söz konusu tanıkların liste halinde bildirilmesi için davacı vekiline süre ve imkan verilmemiştir.
Bilindiği üzere, herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Bir başka ifade ile dava konusu taşınmazın davalı tarafından kullanıldığı hususunun davacı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Hâl böyle olunca, 6100 Sayılı HMK’nin 140/5. maddesi gereğince davacıya tanık isimlerini bildirmesi için süre verilmesi, bildirdiği takdirde mahallinde fen bilirkişisi ve inşaat bilirkişisinin de katılımıyla yeniden keşif yapılarak; tanıklara dava konusu taşınmazın davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığının sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yularıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.