Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/2883 E. 2019/337 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2883
KARAR NO : 2019/337
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım Ve Eski Hale Getirme

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K… A R A R

Davacı vekili, 118 ada 13 parselde kayıtlı ev, dam ve bahçeden oluşan tapulu taşınmazın 1546 m2 yüzölçümünde olduğunu, bu bahçenin yaklaşık 300 m2’lik kısmında …’in evlendikten sonra anne babası ile kaldığını, davacının gelini…’nin hatırına kalsınlar ve ev yapılsın diye arsayı bıraktığını, davacının arsayı verirken ilerde paranız oldukça ödersiniz dediğini, daha sonra …’in karısı ile birlikte …’ya taşındığını, daha sonra davacının …’e “arsayı…’ye verdiğini, parasını ödemediklerini, evi ya yık, yada parasını öde” dediğini, davalının da ben …’dayım evi sen kullan dediğini, evin uzun süre geçtiği için harabe haline geldiğini, evin harabeye dönmesi sebebiyle davalının evi yıkmalarını söylediğini, bu nedenlerle davalının 118 ada 13 parsel içinde yaklaşık 300 m2’lik kısmına müdahalesinin meni ve metruk binasını yıkıp kaldırmasını ve bina yıkıntılarının bahçeden temizlenmesini talep etmiştir.
Davalı, cevabında; dava konusu taşınmazı şahitler önünde parasını peşin ödeyerek 07/03/1994 tarihinde beş milyon liraya satın aldığını, boş olan arsanın üzerine ev yaptığını, tapusunu istediğinde ise sürekli kendisini oyaladığını, bu arsaya ev yaptıktan sonra eşi ile yaklaşık 5 yıl oturduklarını, daha sonra taşındıklarını ve kiraya verdiklerini, kiracısının da 10 yıl kullandığını, davacının eve müdahalesi nedeniyle dava açtığını, 07/03/1994 tarihinde yapılan satış senedinde davacının bizzat kendi imzasının bulunduğunu, gerekirse imza incelemesi yapılmasını istediğini, açılan davayı kabul etmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemlerine ilişkindir.
1. Davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmemiştir.
2. Davacının, el atmanın önlenmesine ilişkin temyiz itirazına gelince; dava konusu118 ada 13 parsel tapuda davacı adına tam hisse ile kayıtlıdır. Davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklı herhangi bir hakkı mevcut değildir.
Bilindiği üzere; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinde “Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” şeklinde mülkiyet hakkının içeriği belirlenmiştir.
Açıklanan bu sebeplerle; el atmanın önlenmesi istemi yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.