YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2877
KARAR NO : 2019/949
KARAR TARİHİ : 04.02.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili; vekil edenlerinin 189, 181, 176, 178 ve 186 parsellerde kayıtlı fındık bahçesi vasfındaki taşınmazlarda hissedar olduklarını, vekil edenlerinin hissedar oldukları yerleri davalının topladığını ve gelirlerini davalının kullandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, her bir müvekkiline 2005 yılı ila 2009 yılları arasına her yıl için 1.000’er TL, olmak üzere toplam 15000,00-TL ecrimisil alacağının davalıdan alınarak vekil edenlerine ödenmesini, her yıla ilişkin olarak davalıdan ayrı ayrı 30 Eylül tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacıların kendilerininde kullandıkları yerler olduğunu, taksim yapıldığını, bu sebeple davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm, davacılar ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; bilirkişi raporunda davacıların hisseleri oranında hesaplama yapılmış olmasına rağmen, hüküm fıkrasında her bir davacı için 1/3 oranında ibaresi kullanılmak suretiyle davacılar için daha az miktara hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Bunun dışında; davacı vekili 17 nolu celsede ‘aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz’ demek suretiyle bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmuştur, bu sebeple ilk bilirkişi raporundaki miktarın davalı yönünden bir kazanılmış hak oluşturduğunun kabulü de yerinde değildir.
Açıklanan bu sebeplerle tüm dosya kapsamına göre; itirazlar sonucunda yeni raporlar alınmış olmasına rağmen, dava konusu edilen 181 parsel ile ilgili hesaplama yapılmayan, eksik inceleme içeren ilk bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 58,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 172,25 TL’nin davalıdan alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz edenlerden davacılara iadesine 04.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.