Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/2822 E. 2019/620 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2822
KARAR NO : 2019/620
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

.K.. A R A R

Davacı vekili, davalıya ait 124 parsel taşınmazın üzerinde 2000 adet 15-20 yaş aralığında fıstık, bir kımında üzüm tiyekleri, bir kısımının ise düz tarla olduğunu, davalının davacının bilgisi dışında bu taşınmazına uzun yıllardır tecavüz ettiğini, taşınmaz üzerindeki fıstık ürününü toplayarak elde ettiği gelirden davacıya vermediğini, davalının müdahalesinin men’i ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla davalının son 5 yıllık fıstık gelirini ecrimisil olarak istediklerini, şimdilik yıllık 20.000’er TL den toplam 5 yıllık 100.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili 22.08.2014 tarihinde verdiği dilekçesi ile davayı ıslah ettiği 185.455,80 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu taşınmazdaki fıstık ağaçlarının davalı tarafından dikildiğini, fıstıkların 2 yılda bir ürün verdiğini, 2008 ve 2010 yıllarında ürün alındığını, ürün verdiği yıllarda da ürün bedellerinin davacıya ödendiğini, tüm masraflarının davalı tarafından yapıldığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne, 124 parsele davalının müdahalesinin men’ine taşınmazın davacıya teslimine 185.455,80TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
1) Aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan davalı vekilinin temyiz itirazları, dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmemiştir.
2) Davalının ecrimisile yönelik temyizine gelince; dosya içeriğine; toplanan delillere, taraf beyanlarına ve tapu kaydına göre dava konusu 124 parselin öncesi tarafların ortak miras bırakanları…adına kayıtlı olup 27.07.1990 tarihinde mirasçılara intikal etmiş, son olarak ise 22.03.2011 tarihinde 10830 yevmiye ile taksim edilmek suretiyle tamamı davacı … adına tescil edilmiştir. Davacı, 14.02.2012 tarihi olan dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Taşınmazın tamamı davacı adına tescil edildiği tarihten evvel davanın tarafları ve dava dışı mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davacının da kabulünde olduğu üzere 1980’li yıllarda yapılan taksim ile dava konusu 124 parselin tamamının davacının kullanımına bırakıldığı ileri sürülmüştür. Paydaşlar arasında ecrimisile hükmedilmesi için intifadan men olgusunun gerçekleşmesi gerekir Yargıtayın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre paydaşlar arasında fiili kullanım taksiminin yapılmış olması intifadan men olgusunun istisnalarından kabul edilmekte ise de az yukarıda da belirtildiği ve davacının kabulünde de olduğu üzere tapunun davacı adına intikalinden evvel söz konusu taşınmazın tamamı davacı kullanımına terk edilmiş dava dışı parseller ise diğer mirasçılara bırakılmıştır. Başka bir anlatımla pay malikleri arasında parsel bazlı taksim anlaşması yapılmış olup 124 parselde diğer paydaşların kullanımına bırakılan yer olmadığından intifadan men olgusunun kanıtlanması gerekir.
Ne var ki; mahkemece bu yöne ilişkin gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmiştir. Bu nedenle yeniden yerel bilirkişi ve taraf tanıkları dinlenerek davalı tarafça davacının kullanımının engellendiği, intifadan men olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği ayrıntısı ile sorulup belirlenmeli, tanık beyanlarında çelişki olması halinde yüzleştirilerek çelişkinin giderilmeye çalışılması gerekir.
Diğer yandan da taşınmaz üzerinde bulunan hangi ağaçların kim tarafından, ne zaman meydana getirildiği net bir şekilde sorulup belirlendikten sonra Dairemiz ilke ve esasları çerçevesinde ecrimisil hesaplaması yapılmamıştır. Şöyle ki; haksız işgal tazminatı olan ecrimisil işgalin başladığı tarihteki niteliğine göre belirlenir. İşgalci davalının sonradan yaptığı iyileştirmeler ( yapı, dikilen meyve ağaçları vs. ) ecrimisilin hesabında göz önünde bulundurulmaz. Mahkemece bu yöne ilişkin de araştırma inceleme yapılmadan keşifteki niteliğine göre kapama fıstık bahçesi olarak ecrimisil hesaplanması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda 1.bentte açıklanan sebeplerle reddine, taraflarca HUMK.un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.