Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/2787 E. 2019/822 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2787
KARAR NO : 2019/822
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K… A R A R

Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, dava konusu 62 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliklerine kayyım atandığını ancak söz konusu taşınmazın davalılar tarafından kullanıldığını açıklayarak davalılar aleyhine ecrimisile hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar, ecrimisil talep edilen dönemlerde dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evde oturmadıklarını beyanla davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalıların ecrimisil talep edilen dönemlerde dava konusu taşınmazı işgal etmedikleri ve taşınmazda hak iddia etmedikleri gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Dosyaya yansıyan belge ve bilgilerden, dava konusu taşınmaz üzerindeki evin …’e ait olduğu, söz konusu yapının parsel sınırlarına oturacak şekilde yapıldığı, dosya arasında bulunan …’e ait veraset ilamına göre, davalıların … mirasçıları olduğu, muris …’in, taşınmazın zeminine ilişkin olarak kayıttan kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, kayıt malikleri olan … ve…’ya kayyım atandığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; her ne kadar, dava konusu parsel üzerindeki yapının kullanılamaz durumda olduğu ve davalılar tarafından da halihazırda kullanılmadığı anlaşılmakta ise de, söz konusu yapı taşınmaz üzerinden kaldırılmadığı sürece, mirasçı sıfatı ile davalıların davaya konu taşınmaza el atmalarının devam ettiğinin kabulü gerekeceğinden, bu doğrultuda toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yerinde olmayan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.