Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/2778 E. 2019/343 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2778
KARAR NO : 2019/343
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, dava konusu 98 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hissedarlarından…kardeşi…’ye …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/1156 Esas sayılı dosyası ile …Defterdarı’nın kayyım olarak atandığını, söz konusu taşınmazın davalı tarafından kullanıldığını, davalıya 01/01/2007 ila 24/10/2011 tarihleri arasında 7.782,00 TL tutarındaki kullanım bedelini ödenmesi için ihbarname gönderildiğini, ancak ödeme yapılmadığını belirterek, 7.782,00 TL ecrimisil bedelinin 31/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek gecikme zammı veya yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, vekil edeninin dava konusu taşınmazda 61/188 hisseye sahip olduğunu, vekil edeni tarafından kayyım aleyhine …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/2857 Esas sayılı dosyası ile izale-i şuyu davası açıldığını, davanın 30/04/2009 tarihli kararla sonuçlandığını, izale-i şuyu dosyasında taşınmaz üzerindeki binanın vekil edenine ait olduğunun belirtildiğini, davayı kabul etmemekle birlikte davacının sadece arsa üzerinden ecrimisil bedelini hakedeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı paydaşın ecrimisil istemeye hakkı olduğu ancak intifadan men koşulu oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 98 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 61/88 payının davalı adına, diğer 127/188 payının ise …kardeşi… adına kayıtlı olduğu, malik… hissesini temsil için… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 28/12/2004 tarihli 2004/1156 Esas 2004/2068 Karar sayılı kararı ile …İl Defterdarı’nın kayyım olarak atandığı, davalı … tarafından kayyım aleyhine dava konusu taşınmaz hakkında izale-i şuyu davası açıldığı, dava sonucunda 98 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verildiği, kararın kesinleştiği ancak satış işleminin henüz gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, intifadan men koşulu gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı … Defterdarı, dava konusu taşınmazda tapu maliklerinden olan…kardeşi…’nin menfaatlerini korumak için 3561 sayılı Yasa’nın 2. maddesi gereğince kayyım olarak atanmıştır. Paydaşlar, kural olarak intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Ancak, bu kural o yeri kullanabilecek paydaşlar arasında geçerlidir. Kimliği tespit edilemeyen kişinin, o yeri kullanması olanağının bulunmadığı açıktır. Öte yandan kimliği tespit edilemeyen kişinin haklarını korumakla yükümlü olan kayyımın, bedelsiz olarak taşınmazın kullanılmasına izin verme olanağı bulunmadığından kayyımla idare edilen yerler için intifadan men şartı aranmayacaktır. Yargıtayın ve Dairemizin yerleşmiş uygulamaları bu yöndedir.
O halde mahkemece yapılacak iş,…, Belediye ve … gibi kamu kurum ve kuruluşlarının davalısı ile birlikte paydaş oldukları taşınmazlara ait ecrimisil istemlerinde onlar için intifadan men koşulu aranmayacağından, davaya konu taşınmaza ilişkin olarak kayyımla idare edilen hisse yönünden intifadan men şartının gerçekleştiği düşünülerek, davacının ecrimisil isteği hakkında, toplanmış ve toplanacak deliller çerçevesinde bir karar vermek olmalıdır. Tüm bu hususlar düşünülmeden, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiş olması yanlış olup, bozmayı gerektirmiştir. Yargıtayın ve Dairemizin yerleşmiş uygulamaları bu yöndedir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.