Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/2677 E. 2018/18862 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2677
KARAR NO : 2018/18862
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili asıl ve birleşen davada, davacının davalılarla birlikte paylı malik oldukları taşınmaz üzerinde birden fazla binanın olduğunu, davacının payını dava dışı …… Yazıcı’dan satın aldığını ancak davalıların payından fazlasını kullandığını iddia ederek, 28/05/2007 tarihinden dava tarihine kadar ecrimisil talebinde bulunmuştur.
Davalılar vekili, davalılardan …’nin tapuda pay sahibi olmaması nedeniyle onun ……nda açılan davanın husumetten reddini, diğer davalıların ise paylarını satın aldıkları kimselerin kendilerine gösterdikleri yerlere bina yaptıklarını, kullanıma elverişli olması için tüm hissedarların bir araya gelerek iki sokak açarak kullanımlarını yola terk ettiklerini, davacının payı hesaplanırken bunun dikkate alınması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 08.07.2013 tarihli ve 2013/7178 E, 2013/11324 K. sayılı ilamı ile tüm paydaşları bağlayıcı harici taksim sözleşmesi, özel …… veya davacının kullanımına terk edilen yer olup olmadığının araştırılması ve davalılardan İhsan’ın payını devrettiği tarih olan 16/03/2010 tarihine kadar ecrimisilden sorumlu olacağı gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyulduktan sonra, yapılan yargılama sonunda mahkemece; esas ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava ve birleşen dava, ecrimisil talebine ilişkindir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Ecrimisil; malikin, kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir nevi haksız işgal tazminatıdır. Dava konusu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur.
Somut olayda, davacının payından az da olsa kullanabileceği, bilirkişi raporunda K harfiyle gösterilen yer mevcut olduğundan, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine ve 35,90 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 80,04, TL’nin istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.