Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/2512 E. 2018/18762 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2512
KARAR NO : 2018/18762
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ……

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın taraf vekillerince tarafından temyiz edilmesi üzerine 1. Hukuk Dairesinin 05.07.2017 tarihli ve 2015/680 Esas, 2017/3888 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, dava konusu 4068 ada 6 ve 18 parsellerde davacıların paydaş olduğunu, bu taşınmazlardaki bir kısım payların muris …… Oktay’dan intikal eden miras payı iken, bir kısım payların ise davacıların … 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/493 Esas ve 2011/378 Karar sayılı dosyasında önalım hakkına dayanılarak satın alındığını, bu payların halen tapuda davalılar adına kayıtlı olup, tapu masrafları nedeniyle henüz davacılar adına tescil yapılmadığını, şufaya ilişkin ilamın 28/10/2011 tarihinde kesinleştiğini, davacıların taşınmazları kullanmak istediklerine ilişkin beyanlarının davalılara bildirildiğini, davalıların bu taşınmazları satın aldıkları 08/09/2009 tarihinden itibaren kullanmaya başladıklarını, yapılan noter ihtarı üzerine taşınmazların 20/03/2012 tarihinde boşaltıldığını, davalıların taşınmazları kullandıkları 08/09/2009 tarihinden 20/03/2012 tarihine kadar olan …… bedelini de davacılara ödemediklerini açıklmayarak, davacıların hissesine düşen 23.246,00 TL …… bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; pay sahibi davalıların taşınmazı kullanmasının mülkiyet hakkından kaynaklandığını, intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu 4068 ada 6 parsel için 3.265,49 TL, 4068 ada 18 parsel için 9.437,12 TL olmak üzere toplam 12.702,61 TL …… bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 05.07.2017 tarihli ve 2015/680 Esas, 2017/3888 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş olup, davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.

Dava; çaplı taşınmazda …… istemine ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya …… isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine …… davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı …… davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden …… isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, …… istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, …… istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, …… ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, …… ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Somut olaya gelince; dosya içeriği ve toplanan tüm delillerden; dava konusu 4068 ada 18 parsel sayılı taşınmazın arsa vasfı ile 2/4 hissesinin davacıların murisi …… Oktay, ¼ hissesinin davalı …, ¼ hissesinin ise davalı … adına, dava konusu 4068 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ise arsa vasfı ile davacıların murisi …… Oktay, davalılar …, … ve dava dışı kişiler adına hisseli olduğu anlaşılmıştır. Davacıların murisi …… Oktay 31.01.1994 tarihinde …… etmiş olup mirasçıları davacılar …, … ve …’dır. … 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.09.2011 tarihli ve 2009/493 Esas, 2011/378 Karar sayılı ilamında; davacılar …, … ve … (işbu davanın davacıları) tarafından, davalılar …, … (işbu davanın davalıları) aleyhine önalım hakkına dayalı tapu iptal tescil davası açıldığı, mahkemece davanın kabulü ile davalılar … ve …’nın 4068 ada 6 ve 18 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerinin iptali ile eşit paylarla davacılar adına tesciline karar verildiği, hükmün 28.10.2011 tarihinde kesinleştiği, ancak tapuda davacılar adına henüz tescil yapılmadığı anlaşılmıştır.
Diğer taraftan, davacılar tarafından … 30. Noterliğinden 7618 yevmiye numaralı, 02.03.2012 tarihli ihtarname keşide edilerek; davalıların taşınmazda hissedar olduğu 08.09.2009 tarihinden itibaren toplam 20.625,00 TL …… bedelini üç iş günü içerisinde ödemesi ve yine üç iş günü içerisinde taşınmazı tahliye etmesi istenmiştir. İhtarname her iki davalıya da 12.03.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacılar vekili 29.11.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkilleri hissesine düşen 23.246,00 TL …… bedelinin 16.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Her ne kadar taraflar arasında görülmekte olan dava …… isteğine ilişkin olup, ticari iş söz konusu olmadığından ……e ticari faiz yürütülmesi mümkün değil ise de; yasal faiz bakımından davacılar vekilinin faiz talebine ilişkin ıslah dilekçesi dikkate alınmaksızın …… alacağına ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemiş olması doğru olmayıp hükmün bozulması gerektiği anlaşıldığından onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile,. Hukuk Dairesinin 05.07.2017 tarihli ve 2015/680 Esas, 2017/3888 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 15.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.