Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/2287 E. 2018/17596 K. 18.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2287
KARAR NO : 2018/17596
KARAR TARİHİ : 18.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, … hakkındaki davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, … hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalılardan … Deftardarlığı vekili tarafından, duruşmasız olarak ise davacılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.10.2018 … günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı …… vekili Av. …… Şahin ve davalı … vekili Av. …… Alaftan geldi. Karşı temyiz eden taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacılar vekili, dava konusu 32 parsel sayılı taşınmazın vekil edenlerinin murisleri…… adına ½ hisselerle kayıtlı iken, kayıt maliklerine, … 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 27.05.1991 tarih 1991/333 Esas, 1991/377 Karar sayılı kararı ile … Defterdarının …… olarak atandığını, taşınmazın 26.4.2005 tarihinde … adına tescil edildiğini, akabinde de 09.10.2007 tarihinde … Belediye Başkanlığı’na devredildiğini, kayıt maliklerinin tek mirasçılarının vekil edenleri olduğunu, vekil edenlerinin mirasçılık sıfatının …… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 5347/2011 ve 5346/2011 sayılı kararları ile sabit olduğunu ve bu kararların …… 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/743 Esas, 2012/198 Karar sayılı kararı ile tanınmasına ve tenfizine karar verildiğini, T.M.K’nin 585. maddesine göre, …… ortaya çıkarsa ya da üstün hak sahibi olduklarını ileri sürenler bu haklarını ispat ederse, tereke mallarını teslim alanların, bu malları zilyetlik hükümlerine göre geri vermekle yükümlü olduklarını, ……in de …… veya üstün hak sahibine karşı, aynen ……in mirasını teslim alanlar gibi iade ile yükümlü olduğunu açıklayarak, 32 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak elde edilen gelirin davalılar … ve …’den alınarak vekil edenlerine verilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılardan … vekili, davanın miras nedeni ile istihkak davası olduğunu ve talebin zamanaşımına uğradığını, murislerin ölüm tarihi itibariyle davacıların …… vatandaşı olmadığını, mirasla intikal yönünden mütekabiliyet ilkesi de bulunmadığından …’nin yasal mirasçı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan … vekili, …… vasıtasıyla idare süresi on yılı geçtiğinden dava konusu taşınmazın … adına tesciline karar verildiğini, ……la idare edilen döneme ilişkin tüm gelirin …’ye aktarıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; “Davalı … …… İdaresi hakkındaki davanın REDDİNE, davalı … yönünden davanın kısmen kabulü ile 26/04/2005, 09/10/2007 arasına ait ecrimisilden talep ile bağlı kalınarak 10,000,00 TL nin dönem sonundan itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ……den alınıp davacıya verilmesine” ilişkin olarak verilen kararın, “Dava; ecrimisil isteğine ilişkindir……… Davalılardan ……nin süresinde zamanaşımı definde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacılar …… Medeni Kanununun 585 ve 588/3 maddelerine dayanmışlar ise de, 6100 sayılı HMK 33. (1086 sayılı HUMK 76.) maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir. İddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyadaki mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacıların ecrimisil isteğinde bulundukları açıktır. Davalılardan … vekili süresinde zamanaşımı definde bulunmuş olup istek tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu durumda … aleyhine açılan davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Diğer taraftan davalı …… vekili zamanaşımı definde bulunmayıp 06.09.2012 havale tarihli cevap dilekçesinde taşınmazın ……öz …… Ltd Şti’ne kiraya verildiğini, elde edilen gelirin … …… Şubesine yatırıldığını belirtmiştir. Bu durumda davacıların ……a yönelik ecrimisil istekleri yönünden anılan cevap dilekçeside gözetilip gerekli incemele ve araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme sonucu …… aleyhine açılan davanın reddedilmesi isabetsizdir” gerekçesi ile Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 2.12.2014 tarih ve 2014/19961 Esas., 2014/18843 Karar sayılı ilamı ile BOZULMASI üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda, “……ye yönelik davanın reddine, … …… İdaresi’ne yönelik davanın kabulüne” dair verilen karar, davacılar vekili ile davalılardan … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Her ne kadar, az yukarıda açıklandığı üzere, mahkemece verilen ilk karar yazılı gerekçe ile bozulmuş ve bozmaya uyulmak suretiyle temyize konu karar verilmiş ise de, 1. Hukuk Dairesi’nin 02.12.2014 tarihli bozma ilamı maddi hataya dayalı olup, maddi hataya dayalı bozma ilamına uyulması taraflar yönünden usulü müktesep hak oluşturmaz.
Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlık, ecrimisil alacağına ilişkin olmayıp, …… Medeni Kanunu’nun 585. ve 588. maddelerinden kaynaklanan geri verme yükümlüğüne ilişkindir. T.M.K’nin 585.maddesinde; “…… ortaya çıkarsa veya üstün hak sahibi olduklarını ileri sürenler bu sıfatlarını ispat ederlerse, tereke mallarını teslim almış olanlar, aldıkları malları zilyetlik kuralları uyarınca geri vermekle yükümlüdürler. İyiniyetli olanların üstün hak sahiplerine geri verme yükümlülükleri, miras sebebiyle istihkak davasına ilişkin zamanaşımı süresine tâbidir” 588.maddesinde ise; “Sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin malvarlığı veya ona düşen miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da malvarlığı böyle yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse, ……nin istemi üzerine o kimsenin ……liğine karar verilir. ……lik kararı verilebilmesi için gerekli ilân süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, ……in mirası ……e geçer. ……, …… veya üstün hak sahiplerine karşı, aynen ……in mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle yükümlüdür”düzenlemeleri getirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davaya konu taşınmazın, … tarafından …… sıfatı ile on yıl müddetle idare edildiği ve 26.4.2005 tarihinde … adına tescil edildiği, taşınmazın …… ile idare edildiği dönemde elde edilen gelirlerin de …’ye aktarıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, eldeki davada … Defterdarlığının herhangi bir sorumluluğundan söz edilmesi sözkonusu olmayıp, … Deftertarlığı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.
… aleyhine yöneltilen dava ile ilgili olarak ise, davacıların talebinin az yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde düşünülmesi gerekirken, yazılı ve yerinde olmayan gerekçeler ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacılar vekili ile davalılardan … vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan … Defterdarlığına verilmesine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 18.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.