Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/2161 E. 2018/17917 K. 24.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2161
KARAR NO : 2018/17917
KARAR TARİHİ : 24.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Kal

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün …… yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin ……ya tabi olduğu anlaşılmış ve …… için 24.10.2018 …… günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. …… günü temyiz eden taraflardan kimse gelmediğinden incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, kayden maliki olduğu 12064 ada 8 parsel sayılı taşınmazının 1020,45 m2’lik kısmına, komşu 12064 ada 2 parsel maliki olan davalı tarafından tecavüzde bulunulduğunu ileri sürerek davalının müdahalesinin menine karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporunda müdahale edilen alanda olduğu tespit edilen ağaçların, sınır duvarı ve kulübenin benin yıkılması suretiyle müdahalenin men’ine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, komşu 2 parsel sayılı taşınmazın vekil edeni tarafından 1999 yılında satın alındığını, tarafların taşınmazlar arasındaki sınır çizgisi üzerinde mutabık kaldıktan sonra yapıların yapıldığını, iyi niyetli olunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; men’i müdahale ve kal talebi yönünden davanın kabulüne, harita ve kadastro bilirkişileri tarafından düzenlenen 16.11.2015 tarihli rapor ve krokide C harfiyle sarı renk taralı alan olarak gösterilen yere davalının müdahalesinin menine, bu kısımdaki duvar, yapı ve ağaçların kaline, defi yoluyla tescil isteğinin reddine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal talebi ile def’i yoluyla temliken tescil isteğine ilişkindir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120. maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değerinin elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinde öngörüldüğü şekilde işlemlerin yerine getirilerek gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.
Somut olaya gelince; toplanan deliller ve dosya kapsamından, Mahkemece 19.06.2014 tarihinde yapılan keşif sonrasında tanzim edilen 10.07.2014 tarihli harita bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle el atılan alanın m2 birim fiyatının taşınmazın bulunduğu mevkii, …… merkezine uzaklığı, imar durumu vs dikkate alınarak 200,00TL olarak belirlendiği, tarafların itirazı üzerine yeniden yapılan keşif neticesinde 27.01.2015 havale tarihli mülk ve …… bilirkişiler tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda serbest piyasa koşulları, yapılaşma, alt yapı hizmetlerinden faydalanabilirlik vs hususlar gereğince taşınmazın m2 birim fiyatının 500,00 TL olarak belirlendiği, yapılan 3. keşif neticesinde tanzim edilen 21.11.2015 havale tarihli …… ve … bilirkişiler raporunda da taşınmazın değerine ilişkin daha önce alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkiye değinilmeden, m2 birim fiyatının 500,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır . Öte yandan, dava konusu taşınmaza müdahalesi bulunan 12064 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edildiği … 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/269 Esas, 2015/465 Karar sayılı dava dosyasında, 12064 ada 2 parsel sayılı taşınmazın m2 birim fiyatının 250,00 TL olarak belirlendiği ve bu bedelin hükme esas alındığı görülmüştür.
O halde; Mahkemece, az yukarıda zikredilen raporlar arasındaki çelişki giderilmek suretiyle taşınmazın arsa değerinin … 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/269 Esas, 2015/465 Karar sayılı dava dosyası da gözönünde bulundurularak, bilimsel verilere uygun, denetime elverişli şekilde belirlendikten sonra alınması gerekli nispi karar harcı ve davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti takdiri gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1. bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının REDDİNE, taraflarca HUMK’nin 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.