Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/2024 E. 2018/17595 K. 18.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2024
KARAR NO : 2018/17595
KARAR TARİHİ : 18.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.10.2018 … günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden taraftan gelen olmadı. Karşı taraftan davacı … vekili Av. …… Şahin geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, davaya konu 1838 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliklerinden, …………’ün gaip olmaları nedeniyle kendilerine … 21. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/1283 Esas sayılı dosyası ile …… tayin edildiğini, yapılan kontrollerde taşınmazın 237,36 m2 lik kısmının davalılar tarafından konut ve bahçe olarak kullanıldığının tespit edildiğini açıklayarak, 26.044,00 TL ………in tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan …, dava konusu taşınmaza 2012 senesinde …… atandığını, bu tarihten öncesine ilişkin olarak ……… talebinde bulunulamayacağını, paydaşlar arasında ortaklığın giderilmesi davasının devam etmekte olduğunu, taşınmazda birden çok işgalcinin bulunduğunu, bu nedenle taraf teşkilinin sağlanması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuş, davalılardan … davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; “Davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında ……… isteğine ilişkindir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ………, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı …… Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. ………, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ………in kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK’nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay …… Kararı ve Yargıtay’ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ……… davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Hemen belirtilmelidir ki, ……… hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK’nin 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ……… talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ……… belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ……… değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olaya gelince; yargılama sırasında yapılan keşifte …… bilirkişisi hazır bulundurulmamış, davalıların kullandığı iddia edilen alan, keşif mahallinde bulunan İnşaat Mühendisi bilirkişi tarafından raporda yaklaşık olararak ifade edilmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunun tanziminde, uzman bilirkişi heyeti oluşturulmamış, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası tespit edilerek sonraki dönemler için …… artış oranı uygulanması yerine, keşif tarihindeki kira bedeli tespit edilerek geriye doğru hesaplama yapılmış, sonuç olarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bilimsel verilere uygun, hüküm vermeye ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmaşıtır. Bu haliyle hüküm, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak verilmiş olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları bu yönüyle yerinde görülmüştür.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) müdahalenin men’ine yönelik temyiz itirazları ile sair temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK’nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 18.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.