Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/1984 E. 2018/16378 K. 26.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1984
KARAR NO : 2018/16378
KARAR TARİHİ : 26.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
ASIL DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil
KARŞILIK DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım, Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, tapu iptal ve tescil, elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil davasının asıl dava kesinleşmiş olduğundan hüküm kurulmasına yer olmadığına, karşılık davanın kısmen kabulüne, ecrimisil davasının reddine karar verilmiş olup, hükmün Yargıtay’ca incelenmesi duruşma yapılması suretiyle davacılar/karşı davalılar vekili, duruşma talepsiz olarak katılma yolu ile davalı/karşı davacı …Ş. vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.10.2018 Cuma günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden … ve … vekili Av. … ve … Gayrimenkul A.Ş. vekilleri Av. … ve … geldiler. Karşı taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar/karşı davalılar vekili; vekil edenleri adına kayıtlı … parsel sayılı taşınmazın imar işlemine tabi tutulması sonucunda oluşturulan … parselin vekil edenleri adına tescil edildiğini, … parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve öncesi vekil edenlerine ait taşınmazın ise davalı … Ortaklığı adına tescil edildiğini, imar işlemine dayanak teşkil eden imar planı uygulamasının iptaline karar verildiğini ve kesinleştiğini, imar parselinin oluşturulmasının dayanağını teşkil eden idari işlem, idari yargı makamlarınca iptal edildiğinden, idari işlem öncesi hak durumuna geri dönülmesi gerektiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, vekil edenleri adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan şerhlerin terkinine, hukuki dayanağı kalmayan ve bu sebeple yolsuz tescil niteliği taşıyan imar parsellerinin tapudaki kaydının iptali ile imar öncesi kadastral parsele dönüştürülmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, davanın reddini savunmuştur.
Davalı/karşı davacı …Ş. vekili, davacılar/karşı davalıların vekil edenine ait olan 9 parsel sayılı taşınmaza haksız ve izinsiz olarak beton döktüğünü ve taşınmaz üzerinde davacılar/karşı davalılara ait yapılar bulunduğunu, böylelikle davacılar/karşı davalıların vekil edeninin mülkiyet hakkına haksız ve izinsiz müdahalede bulunduklarını belirterek davacılar/karşı davalıların dava konusu taşınmaza yaptıkları müdahalenin önlenmesine, tecavüz eden yapıların yıkımına, dökülen betonun sökülmesine, masrafların davalılardan alınmasına, temerrüt tarihinden dava tarihine kadar aylık 1.000 TL ecrimisilin davalılardan tahsili ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini istemiş, asıl davanın ise reddini savunmuştur.
Mahkemece bozmadan sonra, davacılar/karşı davalıların açmış olduğu dava kesinleşmiş olduğundan hüküm kurulmasına yer olmadığına,karşı davacı …Ş.’nin açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile, davalılar …, …’ın dava konusu … ada, … parsel sayılı taşınmaza müdahalesinin men’ine, karar kesinleştiğinde bloke edilen 107.835,00 TL’nin karşı davalılara ödenmesine, karşı davacı …Ş.’nin açmış olduğu ecrimisil davasının reddine ve davacılar/karşı davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir
1) Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı/karşı davacı vekilinin tüm, davacılar/karşı davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2) Davacılar/karşı davalıların yargılama giderleri ve vekalet ücretlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince, dava konusu taşınmaza yapılan tecavüzün imar uygulaması ile oluştuğu dosya kapsamı ile sabittir. İmar uygulaması sonucu, yapının haksız veya taşkın durum yaratması, kamusal bir tasarrufun sonucu olup, tecavüzlü durumun yapıyı yapan kişinin iradesi dışında meydana gelmesi nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdikleri söylenemez. O halde, taşkın yapıyı kullananın kötü niyetli sayılamayacağı ve kendisine kusur izafe edilemeyeceği gözetildiğinde yargılama giderlerinden ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı açık olup, yine, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120/1. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, taşınmazın tamamından değil el atılan yerin değerinden ibaret olacağı da kuşkusuzdur. Anılan bu hususların gözardı edilmiş olması isabetsizdir. Ne var ki, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir (HUMK md. 438/7, HMK md. 370/2).
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme hükmünün 3. fıkrasındaki ”Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 42.183,81 TL karar ve ilam harcından karşı davacı …Ş.’nin yatırdığı 225,05 TL karşılık dava harcının düşülerek, kalan 41.958,76 TL’nin karşı davalılar …, …’tan alınarak Hazine’ye irat kaydına’, 225,05 TL’nin karşı davalılar …, …’tan alınarak karşı davacı …Ş.’ye ödenmesine’ ibaresinin çıkarılmasına, yerine” Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 25,513,00 TL karar ve ilam harcından karşı davacı …Ş.’nin yatırdığı 225,05 TL karşılık dava harcının düşülerek, kalan 25.287,95 TL’nin karşı davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, 225,05 TL’nin karşı davacı üzerinde bırakılmasına’ ibaresinin yazılmasına, hükmün 4. bendindeki ‘ Karşı davacı …Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap edilen 1.680,00 TL nispi vekalet ücretinin karşı davalılar …, …’tan alınarak, karşı davacı …Ş.’ye ödenmesine’ ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına yerine ‘ karşı davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına’ ibaresinin eklenmesine, hükmün 6.bendindeki ‘ Karşı davacı …Ş.’nin yargılama boyunca yaptığı 1.579,20 TL (629,20 TL ilk kararda hesaplanan+950,00 TL bozmadan sonra yapılan) yargılama giderinin 1.539,00 TL’sinin karşı davalılar …, …’tan alınarak karşı davacı …Ş.’ye ödenmesine, kalanın karşı davacı üzerinde bırakılmasına’ ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına yerine ‘ Karşı davacı …Ş.’nin yargılama boyunca yaptığı 1.579,20 TL (629,20 TL ilk kararda hesaplanan+950,00 TL bozmadan sonra yapılan) yargılama giderinin karşı davacı üzerinde bırakılmasına’ ibaresinin eklenmesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, davalı/karşı davacı vekilinin tüm, davacılar/karşı davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davalı-karşı davacı …Ş. ve davalı …’ndan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacılar-karşı davalılara verilmesine
taraflarca HUMK’nin 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,70 TL’nin temyiz eden davalı/karşı davacıdan alınmasına, istek halinde peşin harcın temyiz eden davacılar/karşı davalılara iadesine, 26/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.