Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/1883 E. 2018/16048 K. 20.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1883
KARAR NO : 2018/16048
KARAR TARİHİ : 20.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20/09/2018 Perşembe günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Av. … geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dilekçesinde; davalı şirketin mülkiyeti müvekkiline ait … parselde bulunan taşınmazın Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.ye kiralanması konusunda yapılan 28.03.2006 tarihli kira sözleşmesindeki hak ve yükümlülükleri vekil edeni ile yaptığı protokol ile kabullendiğini, vekil edeni tarafından kira sözleşmesine uygun olarak sözleşmenin yenilenmeyeceğinin davalıya noter aracığıyla bildirildiğini, kira ilişkisinin bitmesinden sonra vekil edeni tarafından davalı aleyhine açılan … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/368 Esas ve 2012/30 Karar sayılı elatmanın önlenmesi,kal ve 1500 USD ecrimisil talepli dosyada davanın kabulüne karar verildiğini belirterek; davalının dava konusu taşınmazı işgalinin devam etmesi nedeniyle belirtilen davada kabule göre karar verilen 2009 yılı Haziran ayından sonra bu güne kadar işlemiş 41 aylık ecrimisil tutarı olan 20.500 USD ecrimisilin davalıdan yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; vekil edeninin kira sözleşmesi ve protokole dayalı olarak taşınmazı kullanmakta olduğunu ve fuzuli şagil olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/368 Esas ve 2012/30 Karar sayılı dosyasının dava tarihi olan 24.6.2009 ile iş bu dosyadaki dava tarihi 24.12.2012 tarihleri arasındaki zaman dilimi için davacının aylık 500 USD nin dava tarihindeki döviz kuruna göre TL ye çevrilmesi sonucu 43.785,51 TL alacağın 36.490,00 TL’sine dava tarihinden itibaren kalan 7.295,51 TL’sine de ıslah tarihi olan 18/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ecrimisil davaları haksız fiil benzeri davalar olup, ecrimisil miktarının en çoğu tam kar mahrumiyeti, en azı ise asgari kira bedelidir.
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları doğrultusunda önceki dönem için belirlenen ecrimisil miktarına Üretici Fiyat Endeksinin (ÜFE) tamamı yansıtılmak suretiyle belirlenecek miktardan az olmamak koşuluyla, bulunacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekir. Eğer kesinleşen döneme ÜFE uygulanmadan ecrimisil hesabı yapılacaksa bunun nedenleri bilirkişi raporunda somut verilerle açıkça belirlenmelidir.
Bu davadan önce, dava konusu taşınmaz hakkında … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/368 Esas ve 2012/30 Karar sayılı elatmanın önlenmesi,kal ve ecrimisil talepli dava açıldığı ve bu davada sözleşmenin sona erdiği 28.3.2009 tarihinden dava açıldığı tarih olan 24.12.2012 tarihine kadar 2.317.00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verildiği,bu kararın Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre; aynı yere ilişkin olarak önceki dönem ecrimisil bedeline ilişkin sonuçlanmış davalar bulunduğu takdirde; kural olarak önceki dönemin son dönemi için kabul edilen (ve kesinleşen) miktara ÜFE’nin tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktar, sonraki dönem ecrimisil bedelini oluşturur. Kural bu olmakla beraber sonraki dönemde taşınmazın bulunduğu yerde imar, sanayileşme, yerleşim vs. özel nedenlerle değişimden dolayı rayiç ve emsal kiralar arttığı takdirde kesinleşen döneme ilişkin değerler nazara alınmadan, toplanacak somut verilere göre yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak yeni dönem (sonraki dönem) ecrimisil bedeli belirlenerek hüküm altına alınabilir.
Hal böyle olunca, mahkemece açıklanan ilkeler doğrultusunda bilirkişilerden rapor alınarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine
bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20/09/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.