Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/1880 E. 2018/16053 K. 20.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1880
KARAR NO : 2018/16053
KARAR TARİHİ : 20.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım ve Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın ecrimisil istemi yönünden kısmen kabulüne, kısmen reddine, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından, duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.09.2018 Perşembe günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat … geldi, karşı taraftan kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili; vekil edenin … ada … numaralı parselin 575683/2400000 hisse ile paydaş olduğunu, vekil edeninin izni olmadan davalının bina ve şantiye yapıp etrafını çevirerek işgal ettiğini, vekil edeninin bu işgali 15.1.2009 tarihinde öğrenip yaptığı araştırmada işgalin 3 yıldır devam ettiğini öğrendiğini, işgale muvafakat etmediğini davalıya bildirmesine rağmen çıkmadığını belirterek, işgal süresince davalı hissesine tekabül edecek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkını saklı tutarak şimdilik 8000 TL ecrimisil bedelinin işgal tarihinden bu mümkün olmazsa dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile … ada … parselde bulunan taşınmaza davalının müdahalesinin önlenmesini, taşınmazdaki yapıların kaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müdahalenin meni ve kal istemi için müşterek mülkiyete tabi taşınmazlarda tüm paydaşların onayının gerektiğini, müvekkili şirketin … ada … parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazlarda hissedar olup dava konusu … ada .. parselin hissedarı … ve diğer arsa malikleri arasında yapılmış 26.3.2004 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile … ada … parsel ve … ada … parsel üzerinde kat karşılığı inşaat yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesi tarafı olan … ada … parsel hissedarlarından …’e ait hisse üzerine geçici barakaların bir müddet bulunduğunu, ancak uzun zaman önce kaldırıldığını, müdahalenin meni ve kal isteminin sonuçsuz kaldığını, davacının ancak payı oranında ecrimisil isteyebileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Dava, tapulu taşınmazda elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve kal istemine yöneliktir
Dosya kapsamında yapılan incelemede dava konusu … ada … parsel sayılı 4618,70 m2 arsa vasıflı taşınmazda davacının 575683/2400000 hisse ile paydaş olduğu, davalının ise taşınmazda hissedar olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece “davanın kısmen kabulü ile … ada … parsel sayılı taşınmazdaki davacının hissesine vaki müdahalenin önlenmesine ve ecrimisil ile ilgili talebin reddine dair verilen ilk hükmün taraflarca temyizi üzerine “duraksamaya yer bırakmayacak şekilde keşif yapılmamış, davalı tarafın bu yöndeki itirazları dikkate alınmadığı gibi müdahale olgusunun tümden sonlandırıldığı ileri sürülmesine rağmen bu savunmada açıklığa kavuşturulmaması “gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece bu kez “Meni Müdahale yönünden davanın konusu kalmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına, Ecrimisil ve kal yönündeki davacı tarafın taleplerinin reddine “karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine “meni müdahale yönünden temyiz itirazlarının reddine, davalının çekişme konusu taşınmaza dava tarihi itibariyle müdahalesi olduğu saptandığına göre, haksız işgal tazminatı olan ecrimisilden de sorumlu olacağı, davalının taşınmaza el atmasının hukuksal bir dayanağı bulunmadığına ve davalı taşınmazda paydaş da olmadığına göre, mahkemenin ecrimisil yönünden davanın reddine karar vermesi doğru değildir. “gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkeme tarafından bozmaya uyularak yapılan yargılamada meni müdahale ve kal istemi yönünden davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve 11.513.66 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece, ilk bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde taşınmazın 3 yıldır davalı şirketin işgalinde olduğunu belirterek işgal süresince hissesine tekabül edecek oranda ecrimisil isteminde bulunmuş, ilk bozma öncesi 19.3.2010 tarihli keşifte dinlenen davacı tanığı …’nin de taşınmazda 2005 yılı Ocak veya Şubat aylarından beri inşaat malzemeleri, kalıplar ve barakalar olduğunu beyan etmesi karşısında;mahkemece hangi gerekçe ile bir yıllık ecrimisile hükmedildiği anlaşılamamıştır.
Hâl böyle olunca; dava konusu taşınmazın ne kadar süre ile davalı şirketin işgalinde kaldığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanıp tarafların, bildirdiği tanık beyanlarının çekişmeli taşınmaz başında tespit edilerek buna göre ecrimisil hesabını içeren bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte açıklanan gerekçelerle reddine, davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 196,50 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile 589,99 TL’nin davalıdan alınmasına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine 20.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.