Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/1835 E. 2018/15885 K. 18.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1835
KARAR NO : 2018/15885
KARAR TARİHİ : 18.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.09.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan kimse gelmediğinden incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar, paydaşı oldukları … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada …, … parsel, … ada …, …, … ve … parseller, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada …, … ve … parseller, 8 pafta … ve … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, 16 pafta …, … parsel, 12 pafta … parsel, 3 pafta … parsel, 11 pafta …, … parsel, 15 pafta …, … parseller, 16 pafta … parsel ve … parsel sayılı taşınmazlarda bulunan bağımsız bölümlerin kiraya verilmek suretiyle, bahçelerin ise ürünlerinden faydalanılmak suretiyle davalılar tarafından kullanıldığını ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, mirasbırakandan intikal eden taşınmazların bir kısmının paylaşıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacıların kullanabileceği çekişmesiz alanlar bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay’ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Somut olaya gelince; Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur.
Şöyle ki, davacılar delillerinin tam olarak toplanarak çekişmeli taşınmazlarda ayrı ayrı keşif yapılıp sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Hal böyle olunca; her bir taşınmaz başında ayrı ayrı keşif yapılması, davacıların bildirdiği delillerin eksiksiz toplanarak tanıklarının dinlenilmesi, taraflar arasında görülen diğer dava dosyalarının da getirtilerek hüküm kurulurken gözetilmesi, yukarıdaki ilkeler uyarınca çekişmeli taşınmazların her biri için intifadan men şartının yerine getirilip getirilmediğinin tespit edilmesi, intifadan meni gerekmeyen taşınmazlarda davacıların kullanabileceği çekişmesiz alanların bulunup bulunmadığının duraksamaya yer bırakmaksızın ayrı ayrı saptanması belirlemelerin krokide gösterilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 18.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.