Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/1691 E. 2018/18551 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1691
KARAR NO : 2018/18551
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.11.2018 …… günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat …… Umut geldiler. Karşı taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava dilekçesinde, davalı …… 31.12.2010 tarihli denetim raporu ile malvarlığının amacını gerçekleştirme imkanı kalmadığı, …… senedine göre zorunlu organlarını oluşturmayan …… dağılmasına karar verilmesi istenmiş, davalı …… vekili ise cevap dilekçesinde, …… ekonomik olarak zor günler geçirse de, alacakları bulunduğu, ekonomik olarak toparlandığı ve amaçlarını gerçekleştirmek için yoğun çaba içerisinde olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi savunmuş, mahkemece …… amacını gerçekleştirebilecek nitelikte para ve mal varlığının bulunmadığı, …… tek gelir kaynağı olan bağışlarla da …… senedinde yazılı amaçlarını gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, …… senedinde belirtilen amaçları gözetildiğinde tüm mal ve hakları ile acz içinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile …… kendiliğinden dağıldığının tespitine karar verilmiştir.
Dava, davalı …… malvarlığı itibari ile amacını gerçekleştirme imkanı kalmadığından TMK’nin 116. madde gereği …… kendiliğinden dağıldığının tespiti istemine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 101. maddesinde de gerçek ve tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal toplulukları olarak tanımlanmış 101.maddedeki tanımdan da anlaşılacağı gibi, …… kurulmasının sadece mal ve hakların özgülenmesiyle değil, “yeterli” mal ve hakların özgülenmesiyle olacağı vurgulanmış, yine …… tüzel kişiliğe sahip mal topluluğu olması niteliği de …… tanımında bir unsur olarak belirlenmiştir.
Bu tanımlamalara göre …… üç önemli unsuru taşıması gerekli olup bunlardan birincisi, vakfeden kişi ve bunun irade beyanı; İkincisi ve en önemlisi …… konusunu teşkil eden mal; üçüncü unsur ise …… temin edeceği fayda ve bundan yararlanacaklar olarak ifade etmek mümkündür. Bu üç unsurun bulunmadığı hallerde hukuken bir ……tan söz etmek imkansızdır. Bir …… kuruluş aşamasında sahip olduğu koşulları sonradan kaybetmesi onun dağılması sonucunu doğuracağında şüphe yoktur. Şunu da özellikle belirtmek gerekir ki, bir ……, amaçlarını gerçekleştirmesi onun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde ve sürekli olarak gayesine özgülenmiş bir mal veya hakka sahip olmasıyla mümkün bulunup sürekliliği ve bunu sağlayacak herhangi bir hukuki alt yapıya sahip olmayan yardım veya hayır kuruluşunu …… saymak imkansızdır. TMK’nin 116. maddesinde de amacın gerçekleşmesi olanaksız hale geldiği ve değiştirilmesine de olanak bulunmadığı takdirde …… kendiliğinden sonra ereceği ve mahkeme kararıyla sicilden silineceği, 52. maddede ise; sona eren tüzel kişinin kişiliği, ehliyeti tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere tasfiye sırasında da devam edeceği, hükme bağlanmıştır.
……lar; geçmişten günümüze sosyal yardımlaşma, dayanışma, toplum fertlerine sahip çıkma, sosyal güvenliklerini sağlama dışında eğitim, sağlık, güvenlik ve daha birçok alanda hizmet sunmuşlar, ekonomik açıdan toplumda oluşan sınıflar arasında köprü vazifesi görmesi, yardımlaşma ve dayanışma duygularını kurumsallaştırması vakfı, diğer tüzel kişilerden ayırmakta ve …… açıdan çok önemli bir konuma getirmektedir. ……lar da, dernekler gibi idari denetim ve yargısal denetim yolu ile varlıklarına son verme yerine istisna durumlar dışında sürekliliklerin sağlanması, üstlemiş oldukları toplumsal faydalarını devam ettirmelerine hizmet edeceği, amacın gerçekleştirilmesi için ortaya konulan çabalara değer verilerek üzerinde durulmalıdır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, yapılan denetim sonucu davalı …… 31.12.2010 tarihi itibari ile herhangi bir malvarlığının bulunmadığı, 362.237,76 TL borcunun bulunduğunun belirlendiği, davalı …… savunmalarında ise denetim tarihinden sonra 2011 ila 2014 yılları arasında yapılan bağışlarla giderlerin üzerinde gelir elde edildiği, … İli …… İlçesinde ……’in 17.10.2017 tarihli izin belgesi ile okulun faaliyete geçirildiği ileri sürüldüğüne göre, mahkemece bu savunmalar doğrultusunda, …… açtığı okul ve diğer gelirlerinin …… malvarlığına etkisi ile tespit edilen malvarlığının …… senedinde yazılı amacı gerçekleştirmeye yeterli olup olmadığı açısından …… hukukunda uzman bir bilirkişi ve mali müşavirinde içinde bulunduğu bilirkişi kurulu oluşturularak rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile davanının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMUK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı ……… verilmesine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.