Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/16130 E. 2019/6921 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/16130
KARAR NO : 2019/6921
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAHİLİ DAVALI : …
DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tesbiti

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili ile davalı … Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacılar vekili, 121 ada 89 parsel sayılı taşınmazın … adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın 552,06 m2’sinin Büyük İstanbul İçmesuyu II. Merhale Projesi Melen Sistemi Kıncılı Sırtı-Cumhuriyet Arıtma Tesisi arası ihale hattı İnşaatı nedeniyle DSİ tarafından kamulaştırıldığını, dava konusu taşınmazda kamulaştırma tarihinden geriye doğru en az 80-90 yıldır maliki evvellerin ve vekil edenlerinin murisi Süleyman Gülay tarafından fındık yetiştirildiğini, yetiştirilen 360 ocak fındık ağaçlarının bedelinin müvekkillere ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Müdahale talebinde bulunan …; dava konusu parselin babası Süleyman Gülay’dan kendilerine intikal ettiğini, taşınmaz üzerindeki fındık ağaçlarını kendi emek ve harcaması ile yetiştirdiğini, fındık ağaçlarının kendisine ait olması nedeni ile davaya müdahil davacı olarak davacı yanında katılmak istediğini beyan etmiştir.
Davalılardan … vekili, dava konusu taşınmazın 2005 yılının başından itibaren İbrahim İhsan Gülay tarafından kullanıldığını, davacıların ve müdahale talep eden davacının taşınmaza zilyet olmadıklarını, İbrahim İhsan Gülay’ın da davaya dahil edimesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan DSİ vekili; dava konusu taşınmaz Hazine arazisi olduğundan davacıların öncelikle bu taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini … aleyhine açacakları dava ile ispatlamaları gerektiğini, bu davayı kazanırlarsa idarelerinin aleyhine açacakları bir başka dava ile taşınmaz üzerinde bulunduğunu iddia ettikleri fındıkların bedellerini talep edebileceklerini, dava konusu taşınmazın 552,06 m2’lik bölümünün Melen Sistemi Kıncılı Sırtı-Cumhuriyet Arıtma tesisleri arası isale hatti inşaat güzergahında kalmakta olduğunu, idarelerince yapılan araştırmalarda 121 ada 89 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma sahasında kalan kısmı üzerinde fındık ağacı tespit edilmediğinden davacılara fındık bedeli ödenmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davada hukuki yarar olmadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen ilk kararın Dairemizin 22.05.2017 tarihli ve 2015/531 Esas, 2017/7525 Karar sayılı ilamında belirtilen “Dava konusu taşınmaz fındıklık niteliğinde Hazine adına tapuda kayıtlı ise de; beyanlar hanesinde taşınmazın şagilinin davacılar ve müdahil davacının murisi Süleyman Gülay olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar, bu beyan ile kamulaştırma bedelini alamadıkları iddiası ile zilyetliğin tespiti isteğinde bulunduğuna göre, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında açılan davada hukuki yararın bulunduğunun kabülü gerekir. O halde Mahkemece, tarafların toplanan ve toplanacak tüm delilleri; iddia ve savunma ile birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın fen bilirkişisi Mehmet Dede’nin 09/02/2018 tarihli rapor ve ekli krokisinde A harfi ve sarı renk ile gösterilen 4.458,76 m²’lik kısmının üzerinde bulunan ancak taşınmazın kamulaştırılması esnasında kesilen fındık ocaklarının; davacılar … ve …’ın murisi Süleyman Gülay tarafından meydana getirildiğinin tespitine verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı D.S.İ Genel Müdürlüğü vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesine, yargılama oturumlarındaki davacı tarafın iddialarına göre, dava; dava konusu 121 ada 89 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan fındık ocaklarının kamulaştırma sonucu bedellerinin ödenmesine esas olmak üzere zilyetliğin tespiti isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 121 ada 89 parsel sayılı taşınmaz fındıklık vasfı ile davalı … adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
1.Davalı … Genel Müdürlüğü vekili tarafından hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Kural olarak taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti davalarında husumetin muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur. Ne var ki, davacı taraf dava dilekçesinde taşınmaz maliki … ile birlikte taşınmaz maliki olmayan, kamulaştırma işlemini yapan D.S.İ Genel Müdürlüğü’nü de hasım göstererek dava açmıştır. Aleyhine dava açılan D.S.İ Genel Müdürlüğü taşınmazın maliki olmadığı gibi, davanın açılmasına sebep olacak bir eylemde de bulunmamıştır. Hal böyle olunca, Mahkemece davalı olarak gösterilen D.S.İ Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
2.Davalı Hazine vekili tarafından hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yazılı şekilde hüküm verilmiş olmasında işin esası yönünden bir isabetsizlik bulunmadığından aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve işin esasına yönelen sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b. Mahkemece “karar tarihi itibariyle dava değeri üzerinden alınması gereken 2.436,62 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 728,80 TL harcın mahsubuyla eksik olan 1.707,82 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına” karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca Hazine harçtan muaf olduğu halde yazılı şekilde bakiye harcın davalıdan alınmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca peşin alınan 728,80 TL harcın yargılama giderlerine dahil edilerek davalıdan tahsiline karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Davalı Hazine vekili ile davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (1.) ve (2.b.) nolu bentlerde yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (2.a.) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.