Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/15985 E. 2021/2950 K. 30.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15985
KARAR NO : 2021/2950
KARAR TARİHİ : 30.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit- İstirdat

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı, mirasbırakanı …adına tespiti yapılan 42 ve 107 parsel sayılı taşınmazların daha sonra ikinci bir tapulama tutanağı düzenlemek sureti ile davalı Maliye Hazinesi adına tescil edildiğini, mirasbırakanın açtığı 1998/183 Esas sayılı dava sonunda her iki taşınmazın da Hazine adına olan tapusunun iptaline karar verildiğini, bu nedenle tahakkuk ettirilen 14.547,97 TL ecrimisil yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, 14.07.2014 tarihinde, icra tehdidi altında ödediğini ileri sürdüğü 38.146,33 TL’nin İİK’nin 72. maddesi kapsamında yasal faizi ile birlikte istirdatını talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde taşınmazlarda mülkiyet sahibi olmayan Hazinenin ecrimisil tahakkuk etmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile 37.775,03 TL bedelinin davalıdan istirdadına karar verilmiş hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 03.07.2017 tarihli ve 2015/322 Esas, 2017/3794 Karar sayılı ilamı ile “Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK’nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Hemen belirtilmelidir ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesinde düzenlendiği üzere, taşınmazın mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Ancak miras, mahkeme kararı, cebri icra ve kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. Somut olaya gelince davacı, kadastro tespiti ile hazine adına tescil edilen taşınmazların Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.07.1998 tarihli ve 1998/183 Esas, 2004/401 Karar sayılı ilamı ile mirasbırakanı adına tescil edildiğini, bu nedenle ecrimisil talep edilen dönemde haksız bir kullanım bulunmadığı dolayısıyla Hazinenin ecrimisil talebinin yerinde olmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Hal böyle olunca; davacının dayandığı Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.07.1998 tarihli ve 1998/183 Esas, 2004/40 Karar sayılı dosyasının istenmesi, verilen kararın açıklayıcı ya da yenilik doğrucu nitelikte olup olmadığının TMK’nin 705. maddesindeki düzenleme dikkate alınarak açıkça saptanması ve davacının ecrimisile konu edilen dönemde mülkiyeti kazanıp kazanmadığının belirlenmesi ile oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsiz olmuştur.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu taşınmaz Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28.07.1998 tarihli ve 1998/183E., 2004/401K. sayılı ilamı ile 14.12.2004 tarihinde davacının mirasbırakanı adına tescil kararı verildiği, bu tarihten sonra davalının ecrimisil isteminde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ecrimisil istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve 14.12.2004 tarihinden itibaren mülkiyetin davacı tarafa geçtiği kabul edilmişse de davacı tarafından ecrimisil ihbarnamesine yönelik ödemeler farklı zamanlarda ve toplu ödeme şeklinde yapıldığından mahkemece bilirkişi raporu alınmak suretiyle yapılan ödemelerin tespiti ve ecrimisil ihbarnamesine göre tahakkuk eden faizlerin hesaplanması teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle hüküm tesisi gerekirken davalı kurumdan gelen yazı cevaplarıyla yetinmek süretiyle eksik araştırma ile hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılması gereken iş konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle 14.12.2004 tarihine kadar tahakkuk eden ecrimisil ve faiz tutarının tespiti, davacının yapmış olduğu toplu ödemelerin bu tutarı geçip geçmediği,fazladan ödeme varsa bu tutar üzerinden davacının borçlu olmadığının tespitine ve fazla ödemenin istirdatına karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 30.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.