Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/15833 E. 2020/4049 K. 25.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15833
KARAR NO : 2020/4049
KARAR TARİHİ : 25.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile birlikte paydaşı oldukları 2014 ada 20 parsel sayılı taşınmazda bulunan binada aralarındaki rızai taksime göre 1, 2 ve 3 numaralı dairelerin kullanımının kendisine, 4,5 ve 6 numaralı dairelerin kullanımının ise davalıya kalmasına rağmen davalının 2 ve 3 numaralı bölümleri de taksime aykırı olarak işgal ettiğini ileri sürerek elatmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, çekişmesiz olarak yer kullanan kişinin elatmanın önlenmesi isteğinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki taksime göre taşınmazda bulunan 2 ve 3 numaralı dairelerin davacıya kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, arsa nitelikli 2014 ada 20 parsel sayılı taşınmazın 1/2 paylarla davacı ve davalı adına kayıtlı olduğu, taşınmazda zemin + 4 normal katlı yapı bulunduğu, taşınmazda kat irtifakı veya mülkiyeti bulunmadığı, eldeki dosya davalısının dava konusu taşınmaza yönelik muhdesatın tespiti istemiyle açmış olduğu davanın Üsküdar 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29.04.2010 tarihli ve 2010/6 Esas–142 Karar sayılı kararı ile reddine karar verilerek kararın derecattan geçerek 20.01.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki el atmanın önlenilmesinden ötürü ecrimisil isteyebilir. Ancak, o paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanabileceği bir kısım yer varsa, açacağı el atmanın önlenilmesi ve ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda davacının yapının 1 numaralı dairesini çekişmesiz olarak kullandığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına ve tanık anlatımlarına göre rızai taksimin kanıtlanamamış olmasına, davacının, çekişmesiz olarak kullandığı kısım bulunduğu gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, Kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 25.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.