Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/15808 E. 2019/1146 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15808
KARAR NO : 2019/1146
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Nallıhan İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı vekili ile davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR

Davacı alacaklı 15.04.2011 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 14.08.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2015 yılı Ocak ayı bakiye kira alacağı ve 2015 yılı Şubat ayından Temmuz ayına kadarki toplam 29.674,26 TL kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 21.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu şirket vekili 26.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, takip konusu alacağın 15.04.2011 tarihli yazılı kira sözleşmesine istinaden belediye meclis ve belediye encümen kararları doğrultusunda kira alacağı olarak gösterilmek suretiyle talep edildiği, müvekkili şirketin karşı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin karşı taraftan borçlu değil, bilakis alacaklı olduğunu, Belediye’nin bilgisi dahilinde esaslı bir onarım ve imalat yapıldığını, yapılan faydalı ve zorunlu işlere ilişkin 188.700,44 TL olarak yapılan harcamalardan dolayı müvekkili şirketin alacaklı durumda bulunduğunu, henüz fatura edilmemiş iş ve imalatlardan dolayı da müvekkilinin alacaklı durumda olduğunu, mevduat faizi hesaplanmasının da usul ve yasaya aykırı olup, icra takibine asıl ve tüm ferileri ile birlikte itiraz ettiklerini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davalı tarafça kiralanan taşınmazlarda onarım ve imalat yapıldığı, bu bedelin kira borcundan düşülmesi gerektiği iddia edilmişse de, yapılan masraflara ilişkin belge sunulmamış olup, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede onarım ve imalatların kira borcundan düşüleceğine dair hüküm bulunmadığı, bilirkişi tarafından düzenlenen 26/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda davacının 28.908,26 TL asıl alacak, 124,73 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunda faiz başlangıç tarihi yanlış hesaplanmış olup mahkemelerince kira alacağının muaccel olduğu tarihten itibaren %10,50 oranında faiz uygulanarak davacının işlemiş faiz alacağının 750,74 TL olduğunun tespit edildiği açıklanarak, davanın 28.908,26 TL asıl alacak ve 750,74 TL işlemiş faiz yönünden kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafın itirazlarını yazılı belge ile kanıtlayamadığı gibi kiralanana yapılan imalatların bedelinin tespitinin dar yetkili icra mahkemesinde çözümlenebilecek hususlardan olmaması, karara esas alınan denetime elverişli bilirkişi raporu, dayanak kira sözleşmesinin özel şartlar 2/e maddesinde gününde ödenmeyen kira bedellerine 6183 sayılı yasanın 51. maddesi gereğince günlük gecikme cezası uygulanacağının kararlaştırılması ve davalının da tacir olması, icra mahkemesinde vekalet ücretinin maktu alınmasında da bir usulsüzlük bulunmamasına göre, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekili ile davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
1. Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı tarafın tahliyeye yönelik temyiz itirazları ile aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davalı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Takipte dayanılan ve karara esas alınan 15.04.2011 başlangıç tarihli ve 8 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi ile aylık kira bedelinin KDV hariç 2.600,00 TL olduğu ve sözleşmenin özel şartlar 2/c maddesi ile, “13. aydan 48. ayın sonuna kadar ödenecek kira bedelleri her 12 aylık kira süresinin tamamlanmasından takiben bir önceki yılın aynı ayına tekabül eden kira bedeline ÜFE eklenerek bulunur”, 2/ç maddesinde, “49. ayın başından itibaren ödenecek kira bedeli aynı ay içerisinde … Belediyesi Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenir. Belirlenen yeni kira bedeli ÜFE kullanılarak hesaplanan kira bedelinden az olamaz.” 2/d maddesinde “Kira bedelleri, her 12 aylık kira süresinin tamamlanmasını takiben bir önceki yılın aynı ayına tekabül eden kira bedeline ÜFE (Bir önceki yılın aynı ayına göre % değişim oranı) eklenerek bulunur” düzenlemelerine yer verilmiştir. Davacının takibe dayanak yaptığı 18.12.2014 tarih ve 120 numaralı encümen kararı ile, …otelin ilave 248 m2’lik katı için 01.11.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 700 TL ilave kira bedeli tespit edildiği, kiralananın aylık kirasına 700 TL ilave edilerek kiranın 4.325,00 TL + KDV olarak tespit edilmesine karar verildiği bildirilmiştir. Yine 16.06.2015 tarih ve 105 numaralı encümen kararı ile de, belediye encümeninin 18.12.2014 tarihli kararının iptal edilerek şirketin aylık kirasına 700 TL ilave edilerek 3.772,00 TL + KDV (4.450,96 TL) olarak yeniden tespit edilmesine karar verilmiştir. Davacı alacaklı tarafından söz konusu yazılı kira sözleşmesi ile 18.12.2014 ve 16.06.2015 tarihli encümen kararları takibe konu edilmek suretiyle 14.08.2015 tarihinde başlatılan icra takibi ile, 2015 yılı Ocak ayı bakiye kira alacağı 1.516,74 TL ile aylık 4.450,96 TL’den 2015 yılı Şubat ve Mart ayları ile aylık 4.814,40 TL’den 2015 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ayları kira alacağı 29.674,26 TL’nin faiziyle tahsili istenilmiştir. Buna göre davacı tarafça encümen kararı ile 248 m2’lik ilave kat için tespit edilen 700 TL’lik kira bedelinin de takibe dahil edildiği anlaşılmaktadır. Davalı taraf, itiraz dilekçesinde de itiraz konusu etmekle birlikte, yine istinaf ve temyiz dilekçelerinde, ilave kat için aylık 700 TL kira alınmasına ilişkin 120 ve 106 sayılı encümen kararlarının kendilerine tebliğ edilmediğini, davalı şirketin ilave kat için borcu bulunmadığını, çünkü ilave kat için kira istenemeyeceğini savunmuştur. Bu durumda kira sözleşmesinden anlaşılmayan ve davalı tarafça itiraz edilen 248 m2’lik ilave kat için encümen kararı ile tespit edilen alacak kalemi yönünden uyuşmazlığın hallinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın tümden kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.