Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/15390 E. 2018/19606 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15390
KARAR NO : 2018/19606
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ……..

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı, kendisinin, davalının ve dava dışı kişilerin paydaş oldukları dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın hepsinin davalı tarafından kullanıldığını, daha önce davalı aleyhine …….. davası açtığını ve kabul edildiğini belirterek 2010-2013 yılları için …….. talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davacı ile davalının fiili kullanım konusunda anlaştıklarını, daha önce açılan …….. davasının varsayımla kabul edildiğini, davacının fiili paylaşım sonucu kendisine düşmeyen yerde tapuda paydaş göründüğü için kötü niyetli olarak dava açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz edenin sıfatı ve usuli müktesep hakkı gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Somut olayda, dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın 314 ada 23 numaralı parsel olduğu belirtilmiş ise de, davacı ve vekilinin hazır bulunduğu keşifte gösterilen yerin 314 ada 16 numaralı parsel olduğu, yargılamanın bu parsel üzerinden yapılarak bilirkişi raporunun alındığı ancak 314 ada 16 numaralı parselin son maliklerini gösterir tapu ve tedavül kaydının dosya içerisine alınmadan karar verilmesi, ayrıca aynı parsele ilişkin olarak aynı taraflar arasında 21/02/2013 tarihinde Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin onamasıyla kesinleşen … Sulh Hukuk Mahkemesi 2009/625 esas sayılı dosyasında, 2006-2008 yılları için ……..e hükmedilmesi karşısında, Yargıtay ve dairemizin yerleşik uygulamasına göre bu dosyada belirlenen son dönem …….. bedeli esas alınarak ÜFE uygulanmak suretiyle talep edilen 2010-2013 dönemi …….. bedeli belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.