Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/15370 E. 2018/20423 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15370
KARAR NO : 2018/20423
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Paydaşlar Arasında Ecrimisil Alacağı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, dava konusu 5 nolu bağımsız bölümün tarafların babalarından miras yolu ile kaldığını ve murisin ölümünden sonra dava konusu taşınmazda oturan davalının vekil edenine herhangi bir …….. ödemesi yapmadığını açıklayarak, 4.000 TL …….. bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı taraf, talebin ecrimisil alacağına ilişkin olduğunu beyanla görev itirazında bulunmuş, ayrıca mirasçıların rızası ile dava konusu taşınmazda oturduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesinde her ne kadar, davalı tarafından herhangi bir …….. ödemesi yapılmadığı bildirilerek, talep sonucunda 4.000 TL …….. bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesi istenilmiş ise de, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, dilekçe içeriği anlatımlardan talebin paydaşlar arasındaki ecrimisil alacağına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nin 2.maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesi getirilmiştir.
Görev, …….. düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulur.
Hal böyle olunca, Mahkemece; davanın niteliği itibariyle Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanı içerisinde kalması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek esas hakkında hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.