Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/15368 E. 2018/20198 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15368
KARAR NO : 2018/20198
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ……..

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, dava konusu 7861 ada 3 parseldeki 8 numaralı bağımsız bölümün ve 1207 ada 18 parsel sayılı taşınmazdaki işyerinin davacı ve davalıya murisleri …….. …….. ……..’dan kaldığını, davalının bu yerleri kiraya verdiğini ve elde ettiği gelirden davacıya pay vermediğini, davacının payına isabet edecek şimdilik 1.000,00 TL …….. bedelinin ödenmesi gereken tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, 04.05.2015 tarihli dilekçesiyle talep miktarını 16.066,50 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili, davalının dava konusu taşınmazların kirasını davacının rızası ile aldığını beyanla davanın reddinin savunmuştur.
Mahkemece; ‘‘davanın kısmen kabulüne, 2009 yılı 7. ay için 365 TL ……..in 31/07/2009 tarihinden itibaren, 2009 yılı 8. ay için 365 TL ……..in 31/08/2009 tarihinden itibaren, 2009 yılı 9. ay için 365 TL ……..in 31/09/2009 tarihinden itibaren, 2009 yılı 10. ay için 365 TL ……..in 31/10/2009 tarihinden itibaren, 2009 yılı 11. ay için 365 TL ……..in 31/11/2009 tarihinden itibaren, 2009 yılı 12 ay için 365 TL ……..in 31/12/2009 tarihinden itibaren, 2010 yılı 29 gün için 267,75 TL ……..in 21/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine’’ karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, …….. istemine ilişkindir.
1. Davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere …….., diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı…….. Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. …….., haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ……..in kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK’nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay…….. Kararı ve Yargıtayın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca …….. davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Hemen belirtelim ki, …….. hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminat miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK’nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Somut olaya gelince; dava konusu 7861 ada 3 parseldeki 8 numaralı bağımsız bölümün davacı ve davalının murisi …….. …….. …….. adına kayıtlı olduğu, diğer dava konusu 1207 ada 18 parsel sayılı taşınmazın ise; 1/2’şer hisseli olarak davacı ve davalının murisi …….. …….. …….. ve dava dışı …….. …….. adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. 10.12.2005 tarihinde vefat eden muris …….. …….. ……..’nın mirasçıları davacı … ile davalı …’dır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu 1207 ada 18 parsel sayılı taşınmazdaki dava dışı …….. ……..’nın ½ payı dikkate alınmaksızın …….. hesabı yapılmış ve bu değer üzerinden davacının veraset ilamındaki miras payına göre ……..e hükmedilmiştir. Ancak dava dışı …….. ……..’nın payı düşülmeden davacı lehine fazla ……..e hükmedilmesi hatalıdır. Diğer taraftan, …….. davalarında talep olması halinde hükmedilecek …….. bedeline tahakkuk tarihleri olan dönem sonlarından itibaren yasal oranda faiz yürütülür. Mahkemece, aylık faiz miktarına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.