Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/15242 E. 2018/20118 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15242
KARAR NO : 2018/20118
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ : … …….. Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda …….. İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı vekili tarafından …….. yoluna başvurulması sonunda … …….. Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince …….. başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davalı vekilinin …….. Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı alacaklı 01.04.2011 başlangıç tarihli yazılı …….. akdine dayanarak 27.03.2017 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 6.500 TL’den 2015 yılı …….. ayından 2016 yılı …….. ayına kadar ve aylık 7.000 TL’den 2016 yılı …….. ayından 2016 yılı …….. ayına kadarki toplam 18 aylık …….. alacağı 120.500 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 29.03.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili 03.04.2017 tarihli itiraz dilekçesinde, ……..lanan dükkanın iskan ruhsatı bulunmadığı gerekçesiyle işyeri ruhsatının iptal edildiğini, dükkanda ticaret yapılamadığını, müvekkilinin kazanç kaybına uğradığını, iskan ruhsatının bulunmamasının hukuki ayıp olduğunu, ancak ayıbın giderilmediğini, sözleşmenin ifasının gerçekleşemediğini, diğer yandan …….. bedelinin de ihtilaflı olduğunu, 4.600 TL olan …….. bedelinin 5.950 TL, sonra 6.500 TL, sonra da 7.000 TL olmasının sözleşmeye uyar yanı olmadığını, alacaklının …….. bedeli istemesi gibi, faiz istemesinin de mümkün olmadığını, müvekkilinin temerüde düşmediğini ileri sürerek takibe itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, …….. sözleşmesindeki imzanın İİK’nin 269.maddesi uyarınca açıkça ve kesin olarak reddedilmediğinden sözleşmenin kabul edilmiş sayılacağı, bu nedenle …….. borcunun ödendiğinin İİK’nin 269/c maddesinde belirtilen belgelerle ispatlanması gerektiği ve davalı tarafından bu maddede belirtilen nitelikte belge ibraz edilmediğinden davalı borçlunun itirazının kaldırılmasına, davalı ……..cı borçlunun yasal 30 günlük sürede borcunu ödemediğinden tahliyesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından …….. yoluna başvurulması üzerine, …….. Mahkemesince, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile yeni bir takibin açıldığı ve önceki takipten feragat edildiği, davacı alacaklı vekilinin takipten feragat ettikten sonra yeni bir takip açmasında usulsüzlük bulunmadığı, davalı ……..cı vekilinin icra takibine yaptığı itirazında …….. sözleşmesine, ……..cılık ilişkisine ve aylık …….. bedeline açıkça itiraz etmediğinden ……..cılık ilişkisi ve aylık …….. bedelinin takip talebinde belirtilen miktar olarak kesinleştiği, …….. sözleşmesine ve yıllık …….. miktarına itiraz etmeyen davalı ……..cının, talep konusu yapılan …….. bedelinin tamamını ödediğini İİK’nin 68. maddesinde sayılan belgelerle kanıtlaması gerektiği, takip talebindeki borcun ödendiğine ilişkin bir belge veya kayıt sunulmadığından temerrüt olgusunun gerçekleştiği, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin …….. kanun yolu başvuru isteminin esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, …….. alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
1.Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı tarafın tahliyeye yönelik temyiz itirazları ile aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davalı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.04.2011 başlangıç tarihli 1 yıl süreli …….. sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. …….. sözleşmesinde aylık …….. parası 4.600,00 TL olarak belirlenmiş ve sözleşmenin hususi şartlar bölümünün 7.maddesinde yıllık enflasyon oranında …….. artışı yapılacağı kararlaştırılmıştır. Bu artış şartı belirli ve muayyen olmadığından geçerli değildir. Davalı borca itirazında, …….. bedelinin ihtilaflı olduğunu, 4.600 TL olan …….. bedelinin 5.950, sonra 6.500 TL, sonra da 7.000 TL olmasının sözleşmeye uyar bir yanı bulunmadığını bildirerek açıkça takip ile talep edilen …….. miktarına itiraz etmiştir. Takibe konu …….. tutarının ispatı ……..layana aittir. Davacının tek yanlı …….. oranı ve …….. bedeli belirlemesine itibar edilemez. Davacı ……..ya veren …….. miktarını ispat edemediğine göre, aylık ……..nın davalının kabul ettiği ve sözleşmede belirlenen …….. miktarı olduğunun kabulü ile bu miktar üzerinden hesaplama yapılarak sonucuna göre itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın tümden kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Davalı vekilin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile temyiz olunan …….. Mahkemesi kararının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, yukarıda (2) nolu bentte yazılı sebeplerden dolayı 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de …….. Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,12/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.