Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/15051 E. 2018/19072 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15051
KARAR NO : 2018/19072
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacı vekili, … Öğretmenevi ve ASO Müdürlüğü bünyesinde bulunan lokal, lokanta, çok amaçlı salon ve bahçenin 14 Ağustos 2009 tarihinden itibaren müvekkilinin ortağı olduğu … Park Limited Şirketi’ne sözleşme ile kiralandığını, aynı binanın zemin katında bulunan üç adet idari odanın aynı işletmeci tarafından biri büro, biri yatakhane ve birinin de banyo olarak kullanıldığını, bu kullanımdan dolayı idarece 15.000,00 TL bedelli bir ödeme emri gönderildiğini, bizzat davalı tarafından işgalci olarak … Park Limited Şirketi gösterilmiş olmasına rağmen ödeme emrinde işgalci olarak müvekkili davacı …’in gösterildiğini, söz konusu durumun bir işgal değil sözleşme kapsamında haklı bir kullanım olduğunu, talep edilen ecrimisil bedelinin fahiş olduğunu, müvekkilinin ortağı olduğu şirketin bu üç idari odada tadilat nedeniyle masraf yaptığını, istenen ecrimisil bedelinin masraflar düşülmeden hesaplandığını belirterek davacının borcunun olmadığının tespitine karar verilmesinin talep etmiştir.
Davalı Maliye Hazinesi vekili, davalıya husumet yöneltilmesinin yanlış olduğunu, davacının sözleşmeyi … Öğretmenevi ve ASO Müdürlüğü ile yaptığını, bu nedenle kendilerine yöneltilen husumete itirazlarının olduğunu, davacının söz konusu idari odalarda yaptığı tadilatların açık olarak sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ecrimisil ihbarnamesinin kiracı şirket adına düzenlenmesi gerekirken, davacı … adına düzenlenmiş olmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Ne var ki, eldeki dava, davacının çekişme konusu odaları fuzulen işgal ettiği iddiası ile gönderilen ecrimisil ihbarnamesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteği olduğuna göre; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevinde bulunduğu kuşkusuz olup, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından işin esasının incelenmesi gerekir.
Görev, kamu düzeniyle ilgili olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunlu bir usul kuralıdır.
Hal böyle olunca, davaya konu uyuşmazlığın çözümlenmesi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiğinden, Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm tesis edilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ye 6217 Sayılı Kanunla eklenen Geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.un 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.