Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/15001 E. 2020/3590 K. 17.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15001
KARAR NO : 2020/3590
KARAR TARİHİ : 17.06.2020

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı üçüncü kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili, vekil edeni şirkete ait ve şirket işçilerinin yatakhane ve diğer ihtiyaçları için kullanılan 31 adet konteynerın haczedildiğini, haciz mahalli olan şantiyenin borçlu şirketten 01.12.2012 tarihinde devralındığını, haczedilen malların borçlu şirketle ilgisinin bulunmadığını, borçludan sadece 15.10.2012 tarihli şarta bağlı satış sözleşmesine istinaden vekil edeni şirketin üstlendiği projeye ilişkin ekipmanın satın alındığını, istihkak iddialarının kabulü ile, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Üçüncü kişi şirket, davalı alacaklı tarafından, yine aynı borçlu aleyhine Ankara 32 İcra Müdürlüğünün 2012/15263 Esas sayılı dosyası kapsamında 03.12.2012 tarihinde yapılan hacze ilişkin olarak da istihkak iddiasında bulunarak şantiye tesislerinin borçludan satın alındığını bildirmiş, davacı üçüncü kişinin istihkak iddasını içeren ve tarafları aynı olan Ankara 6. İcra Mahkemesinin 2013/150 Esas sayılı dosyasının iş bu dava ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı alacaklı vekili, mahcuz prefabrik konut ve konteynerlerin müvekkili şirket tarafından imal edilerek, borçluya satıldığını, takibe dayanak belgenin bu borç ilişkisinden kaynaklandığını, takibe konu çekin keşide tarihinden önce devir işleminin gerçekleştiği iddiasının, borcun doğum tarihi dikkate alındığında dinlenemeyeceğini, davacının; borçlu şirketin finansal problemler yaşadığını bilerek, haciz mahallindeki müvekkili şirket tarafından imal edilen konteynerleri aldığını, iş yerindeki mevcut ticari emtianın mühim bir kısmının devir alınmasının iş yeri devri niteliğinde sayılabileceğini belirterek istihkak iddiasının reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı … …San.ve Tic. A.Ş.nin mahcuz mallarla ilgili muhasebe kaydında mahcuzların devir bedelinin tamamının temliknamelerde gösterildiği, ancak borçlu hesabına her hangi bir ödeme yapılmadığı, borçlunun mal kaçırmak gayesi ile borcun doğumundan sonra mahcuzları üçüncü kişi şirkete sattığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı üçüncü kişi ve davalı alacaklı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine; hükmün, Dairemizin 2014/18941 esas, 2016/8981 karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davalar yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından esas yönünden; davalı alacaklı vekili tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1. Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/10/2019 tarihli ve 2014/ 1333 Esas, 2019/718 karar sayılı kararı ile eldeki davaya konu takip dosyasının borçlusu … Taah. Tur. Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti hakkında iflas kararı verildiği görülmektedir.
Bu durumda, Mahkemece verilen iflas kararının aşaması belirlenerek kararın kesinleşmesi halinde adı geçen borçlu şirket yönünden, İİK’nin 193/2 maddesi uyarınca takibin düşeceği, hacizlerin kalkacağı dolayısıyla dava konusuz kalacağından istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, yargılama giderleri, maktu karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
2. Bozma neden ve şekline göre, davalı alacaklı vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK’nin 366. ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 17.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.