Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14979 E. 2018/19071 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14979
KARAR NO : 2018/19071
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacı vekili, dava konusu 3745 parselde kayıtlı taşınmazın 11.11.1965 tarihinden bu yana … adına kayıtlı olduğunu, …’in 11.11.1965 tarihi ile 13.02.1969 tarihleri arasında bilinmeyen bir tarihte vefat ettiğini, 13.02.1969 tarihinde …’in tek mirasçısı olan kızı davalı …’in … Noterliğince düzenlenen 7510 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazı …’e satmayı vaat ettiğini ve aynı tarihte zilyetliğini …’e devrettiğini, …’ün taşınmazı aralıksız olarak 24.06.1986 tarihine kadar kullandığını ve bu tarihte taşınmazın zilyetliğini …’a devrettiğini, …’ın da aynı şekilde taşınmazı aralıksız olarak kullandıktan sonra 04.09.1996 tarihinde taşınmazın zilyetliğini davacıya devrettiğini, o tarihten bu yana taşınmazın zilyedi olduğunu beyanla olağanüstü zamanaşımı nedeni ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı adına çıkarılan tebligat bila tebliğ iade edilmiştir.
Mahkemece, davalı …’in dava tarihinde ölü olduğu, ölü kişiye karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ölüm nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir.
Tapu iptali ve tescil davalarında dava, kayıt malikine, kayıt maliki ya da malikleri ölüyse mirasçılarına yöneltilerek açılır. Genel kural böyle olmakla birlikte, TMK’nin 713/2. maddesine dayalı iptal ve tescil davaları taraf teşkili bakımından özellik arzeden davalardır. Bu tür davalarda da davanın kayıt maliki/maliklerinin usulen belirlenecek mirasçılarına karşı açılması gerekir. Görülmekte olan dava; kayıt malikinin mirasçısı olduğu iddia edilen ölü …’e karşı açılmıştır. TMK’nin 28.maddesi hükmü uyarınca ölüm ile kişilik son bulur. Ölü kişi herhangi bir hakkın objesi veya süjesi olamayacağından aleyhine dava açılamayacağı gibi bu yolda açılmış bulunan davaya ölü kişinin mirasçılarının davaya dahil edilmek suretiyle yürütülmesi de mümkün değildir. Mahkemenin gerekçesi bu yönden yerinde ise de, az önce de açıklandığı üzere tapu kaydının hukuki değerini yitirmesi nedenine dayalı davalarda durum farklılık arzetmektedir. Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen yerleşmiş uygulamalarına göre ölü kayıt malikinin usulen belirlenen mirasçılarına davanın yöneltilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve yürütülmesi mümkündür. Başka bir anlatımla bu tür davalarda ölü kişi aleyhine davanın açılamayacağı ve mirasçılarının davaya dahil edilemeyeceği yönündeki kurallardan sapma gösterilmiş, zorunlu dava arkadaşlığı durumu göz önünde tutularak kayıt malikinin mirasçılarının davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanması mümkün görülmüştür. Diğer yönden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK’nin) 124. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, dava konusu 3745 parsel sayılı taşınmaz … adına kayıtlıdır. Kayıt maliki …’in mirasçısı olduğu iddia edilen ve davalı olarak gösterilen … davanın açıldığı 07.07.2015 tarihinden önce 06.05.2015 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın niteliği itibariyle taraf teşkilinin sağlanabileceği ve HMK’nin 124. maddesi uyarınca taraf teşkilinin sağlanmasının mümkün olup olmadığı değerlendirilmeden, evrak üzerinden yapılan inceleme sonucunda ölü kişi aleyhine dava açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Mahkemece yapılacak iş, HMK’nin 124. maddesi de değerlendirilerek davacı vekilinden Hazinede hasım gösterilmek suretiyle kayıt malikinin mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesinin alınması ve isimleri geçen kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra dayanılan sebepler gözönünde tutularak iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin eksiksiz olarak toplanıp birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu yönler göz önünde tutulmaksızın ölü kişiler aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca usul ve yasaya aykırı kararın BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.