Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14815 E. 2018/19102 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14815
KARAR NO : 2018/19102
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı …… Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Dava dilekçesinde, davacı …’ın mülhak …… olan …… (…… ……) tevliyetine ehil …… evladı olduğunun tespiti istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı …… Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının dava konusu mülhak vakfın tevliyetine ehil …… evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
5737 sayılı …… Kanunu’nun 3.maddesine göre mülhak ……, mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin yürürlük tarihinden önce kurulmuş olan yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş ve bu kişiler tarafından yönetilen ……dır.
Tevliyete ehil …… evladı olduğunun tespitine karar verilebilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Tevliyete ehil …… evladı olduğunun tespiti mahkemeye, 5737 sayılı …… Kanunu’nun 6. maddesi gereğince atama (……) ise davalı idareye ait bir görevdir.
Davacı’nın annesi …’ın 29.01.1992 tarih ve 20 sayılı …… Komisyonu kararı ile dava konusu vakfa mütevelli olarak tayin edildiği, halen bu görevi yürüttüğü anlaşıldığından vakfeden ile soybağı yöntemince ispatlanmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu vakfın ilki ……….tarihli olmak üzere toplam on bir adet vakfiye ile ……sinin bulunduğu, tevliyete dair hüküm bulunan ………; “…vakf-ı mezkûrumun tevliyeti evvelâ kendime ve ba’de zâlik evlâdımın ve evlâd-ı evlâdımın ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdının batnen ba’de batnin ve fer’angıbbe asl erşedine meşruta olup…” şeklinde iken 17 …… 1136 H./ 07 …… 1924 M.tarihli vakfiyede ise tevliyet ilk önce …… Efendi’ye şart kılınmış sonra erkek evladın aslahına, bulunmazsa …… evladın aslahına şart kılınmış iken vakfiyenin devamında bu şarttan dönülmüş ve; “……… mezbûre madem ki lâbis-i libâs-ı hayat oldım kendim mütevelli olup benden sonra evlâdımın ve evlâd-ı evlâdımın ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdımın batnen ba’de batnin zükûrunun aslah ve erşedi mütevelli olup aslah-ı zükûr bulunmaz ise aslah-ı evlâd-ı inâs mütevelli ola…” şeklinde düzenlenerek tevliyet ilk önce batın şartı (ön kuşakta sağ …… evladı varsa sonraki kuşakta bulunan evladın hak sahibi olmaması kuralı) ile erkek evladın aslahına, erkek evladın aslahı bulunmaz ise …… evladın aslahına bırakıldığı buna göre davacı …’in annesi …… mütevellisi …’ın yaşadığı ve ön batında yer aldığı dikkate alınarak, davacının tevliyete ehil …… evladı olduğu isteminin reddi yerine yazılı olduğu üzere kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …… Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.