Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14781 E. 2018/19491 K. 29.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14781
KARAR NO : 2018/19491
KARAR TARİHİ : 29.11.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, 31 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından Meme oğlu … hak ve menfaatlerini korumak amacıyla … Defterdarının kayyım olarak atandığını,… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine 6.019 TL alacak ve 479,38 TL yasal faiz olmak üzere toplam 6.498,38 TL tutarında ilamsız icra takibi yapıldığını; ancak davalı tarafından süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz edildiğini, takibin durduğunu, davalının takibe yaptığı itirazın tamamen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu iddia edilerek davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir .
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın, hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
Mahkemece, takip durdurma kararının alacaklı vekiline 04/11/2011 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 20/09/2012 tarihinde açıldığı, dava açılırken davacı kayyım tarafından harç yatırılmadığı, 21/11/2014 tarihine kadar da harç ikmal edilmediği, davanın harca tabi olduğu, davacının harçtan muaf olmadığı, harca tabi davanın açıldığı tarihin harcın yatırıldığı tarih olduğu, davacının başlangıçta yatırması gereken harcı 21/11/2014 tarihinde mahkeme veznesine yatırdığı, dava tarihinin 21/11/2014 olduğu; ancak dava tarihinde İİK’nin 67. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir .
6100 sayılı HMK’nin 118/1 maddesi: “ Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. “,yine 28253 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 36/5.maddesi: “Dava , dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte açılmış sayılır..” hükümlerini içermektedir. Bu anlamda, mahkemece işin esası hakkında yargılama yapılarak karar verilmesi gerekirken, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir .
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 29.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi .