Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14638 E. 2018/18978 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14638
KARAR NO : 2018/18978
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :…… Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı alacaklı vekili, 31.08.2010 tarihinde haczedilen menkullerin borçluya ait olduğunu, haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapıldığını, davalı 3.kişi ile borçlu arasında muvazaalı işletme devri ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek, 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı 3. kişi vekili, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını, borçlunun başka bir adreste faaliyet gösterdiğini, mahcuzların müvekkiline ait olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, davanın reddine ilişkin karar, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 23.10.2014 tarih ve 2013/ 5738 Esas 2014/13974 Karar sayılı ilamı ile dava konusu haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapıldığı,borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olan karinenin aksini ispat etmekle yükümlü olan 3. kişinin tanıklarının…… Kurumu tarafından borçlu hakkında yapılan takipler sonucu haciz adresinde bulunan ve borçluya ait olan menkullerin haczedilerek kaldırıldığını, 3. kişinin işyerini boş olarak kiraladığını beyan ettikleri, bu durumda Mahkemece yapılacak işin borçlu hakkında…… Kurumu tarafından yapılan takipler olup olmadığı, bu takipler sonucu borçluya ait malların haczedilip haczedilmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuş, Mahkemece, bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 1.6.2017 tarihli ve 2015/ 13060 Esas, 2017/ 8111 Karar sayılı ilamı ile ‘’….bozma ilamında mahkemenin izleyeceği yol detaylı olarak açıklanmasına ve mahkemece bozma ilamında belirtilen araştırmaların resen yapılması mümkün olmasına rağmen, bozma ilamının aksine borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olan karinenin aksini ispatlama yükümlülüğü davacı alacaklı da kabul edilerek, bozma ilamında belirtilen araştırmaların yapılması için ilgili kurumlara yazı yazılması ve bozmaya ilişkin delillerini sunması için alacaklıya süre verilmiş, alacaklı vekili belirtilen hususta davalının beyanda bulunması için kesin mehil verilmesini istemiş, Mahkemece talep yerinde görülmeyerek davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, borçlu hakkında…… Kurumu tarafından yapılan takipler olup olmadığı, bu takipler sonucu borçluya ait malların haczedilip haczedilmediğinin ilgili kurumlara resen yazı yazılmak sureti ile araştırılması….’’ gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur. Mahkemece, taraflarca getirilmeyen ve tarafların açıkça süresinde verip getirtilmesini istemedikleri delilleri re’sen araştırma ilkesi geçerli olmayan davalarda Yargıtay bozması olsa da usuli müktesep hak teşkil etmeyeceği, davacı tarafın davasını ispat için mahkemeyi yönlendirmesi gerekirken, davasını takip etmemesi veya gereği gibi takip etmemesi sonucu ceza mahkemesi gibi delil toplayamayacağı gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir. Direnme hükmü davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun’un 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK’ye eklenen geçici 4/1. maddesi uyarınca inceleme yapılmak üzere dosya Daireye gönderilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamında, dava konusu haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapıldığı, borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olan karinenin aksini davalı 3. kişinin ispat etmekle yükümlü olduğu belirtilmesine karşın, bozma ilamının aksine borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olan karinenin aksini ispatlama yükümlülüğü davacı alacaklı da kabul edilerek, bozma ilamında belirtilen araştırmaların yapılması ve bozmaya ilişkin delillerini sunması için alacaklıya süre verilmiş, alacaklı vekili belirtilen hususta davalının beyanda bulunması için kesin mehil verilmesini istemiş ise de talebi reddedilmiştir.
Hal böyle olunca Mahkemece yapılacak iş, borçlu hakkında…… Kurumu tarafından yapılan takipler olup olmadığı, bu takipler sonucu borçluya ait malların haczedilip haczedilmediğinin belirlenmesi için ilgili kurumlara yazı yazılması amacıyla gerekli olan avansın yatırılması için davalı 3.kişiye kesin süre verilmesi, verilen kesin süre içinde avansın yatırılmaması hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtar edilmesi,avansın yatırılması halinde ilgili kurumlara yazı yazılarak borçlu hakkında yapılan takipler olup olmadığı, bu takipler sonucu borçluya ait malların haczedilip haczedilmediğinin araştırılması,araştırma sonucu elde edilecek bilgi ve belgeler birlikte dava dosyası içerisinde yer alan ve Yargıtay incelemesi yapılan …… 1……. Hukuk Mahkemesinin 2006/53- Esas, 2007/20 Karar sayılı kararı ile … 6. …… Hukuk Mahkemesinin 24.04.2008 tarih 2006/1016 Esas, 2008/331 sayılı kararları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi; avansın yatırılmaması halinde ise bozma ilamında kesinleşen hususlar ve dosyada bulunan mevcut delillere göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Buna göre de, kararın açıklanan değişik gerekçe ile bozulması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ : 1-Dairemizin 01/06/2017 tarih ve 2015/ 13060 Esas 2017/ 8111 Karar sayılı BOZMA kararının kaldırılmasına,
2- Davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile … 11. …… Hukuk Mahkemesinin 12.7.2018 tarihli ve 2017/1098 Esas 2018/752 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HUMK’nın 428. maddesi gereğince değişik gerekçe ile BOZULMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.