Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14620 E. 2018/20422 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14620
KARAR NO : 2018/20422
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Alacağı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, vekil edenine ait dava konusu 22 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından kullanıldığını, vekil edeninin, davalının dava konusu taşınmazı kullanmasına rızasının bulunmadığını, bu hususta davalıya ihtarname keşide ettiğini, ayrıca davalının taşınmazdan tahliyesi için dava açtığını açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000 TL ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, vekil edeninin davacının rızası ile dava konusu taşınmazda oturduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının dava konusu taşınmazda davacının rızası dışında oturduğunun kanıtlanamadığı, gönderilen ihtarnamenin kira alacağı talebine ilişkin olduğu ve intifadan men şartının gerçekleşmediği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, tapulu taşınmaza el atma nedeniyle ecrimisil isteğine ilişkindir.
Kural olarak, müşterek veya iştirak halindeki mülkiyet durumunda, taşınmazı kullanan malikten diğer maliklerin ecrimisil talep edebilmesi için, taşınmazdan yararlanma iradelerini karşı tarafa iletmiş olmaları gerekir, paydaş olmayanlar arasında ise, intifadan men şartı aranmaz. Dosya arasında bulunan, dava konusu 22 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının incelenmesinden, taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu ve davalının taşınmazda kayden bir hakkının bulunmadığı anlaşıldığına göre, Mahkemenin gerekçesinin aksine, dava konusu uyuşmazlıkta intifadan men şartının aranması doğru değildir.
Ayrıca, davacı taraf, davalıya 6.10.2011 tarihli ihtarname keşide ederek, taşınmazı tahliye etmesini istemiş ve bu ihtar davalıya 11.10.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Aynı şekilde, davacı tarafından davalı aleyhine … 10.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1393 Esas sayılı dosyası ile tahliye davası açılmıştır. Gerek davalıya gönderilen ihtar, gerekse de açılan tahliye davası nedeniyle, davalının dava konusu taşınmazda davacının rızası ile oturduğunun kabulüne imkan bulunmayıp, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalının kiracılık ilişkisi de ispatlanamadığına göre, toplanmış ve toplanacak deliller çerçevesinde davacı tarafın talebi de nazara alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yerinde olmayan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.