Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14394 E. 2018/18990 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14394
KARAR NO : 2018/18990
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davada elatmanın önlenmesi ve yıkım taleplerinin kabulüne, ecrimisil ve tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiş olup hükmün asıl dava davalısı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Asıl ve birleşen davanın davacı vekili: müvekkilinin 30797 ada 5 parselde kayıtlı arsanın maliki olduğunu, taşınmaza yönelik düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmasına rağmen davalılar tarafından yapılan müdahale nedeniyle inşaata başlanamadığını, maddi zararın meydana geldiğini, yapılan ihtarnameye rağmen müdahale ve tecavüzün ortadan kaldırılmadığını belirterek davalıların haksız müdahalesinin önlenmesi ve dava konusu gecekondunun yıkılması, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ihtarname tarihinden itibaren 1.000,00 TL tazminatın ve ayrıca 20/09/2014 tarihinden itibaren aylık 500,00 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davanın davalısı … vekili; nizalı evlerin imar uygulaması öncesi yapıldığı, dava konusu taşınmaza ilişkin tapu tahsis belgesi bulunmasına rağmen imar çalışması sonucu başkasına ait arsa üzerinde kaldığını, İmar Kanun’un 18. maddesi hükmüne göre imar düzenlemesinden önce yapılmış olan ve imar düzenlemesi ile başka parseller üzerinde kalmış olan yapılarda yapı bedelinin parsel sahiplerine ödemesi gerçekleşmeden yıkımın istenemeyeceği gibi yapıların eski sahipleri tarafından kullanımına devam edilmesi gerektiğini, haksız bir işgalin söz konusu olmadığını, davacı tarafça yapı bedeli müvekkiline ödenmemiş olduğundan kal ve geriye yönelik ecrimisil istenmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dosya içeriğinden ve toplanan delilerden; dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı tarafından satış sureti ile devralındığı, davalıların tapu maliki olmadığı, taşınmaza yönelik davalıların murisi … adına tapu tahsis belgesinin bulunduğu ve yapıların onun tarafından tesis edildiği, gecekondunun imar uygulamasından önce mevcut olduğu ve imar uygulaması sonucu da 30797 ada 5 parsel üzerinde kaldığı, … 21/03/2006 tarih ve 377/6 sayılı kararından da anlaşılacağı üzere binanın asıl dava davalısı …’in kendisine ait olduğunu bildirerek öncesinde adına tescili sağlanmış ise de gerçekte babası … ait olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile davalıya verilen tapunun iptal edildiği, buna göre taşınmazın tamamının davacı adına kayıtlı olduğu da belirlendiğinden taşınmaz üzerindeki gecekondu bina ve eklentilerinin davalılar murisi … ait olup iptal de edilmediğinden tapu tahsis belgesinin hukuki geçerliliğini koruduğu, Yargıtay yerleşmiş içtihatları da gözetildiğinde 2981 sayılı Kanun’a göre tapu tahsis belgeli olarak tahsisi yapılan taşınmazı kullananların kötü niyetli sayılamayacağından bu kullanım nedeniyle davalılardan ecrimisil talep edilemeyeceği, davacı tarafından maddi tazminat talebini ispat edecek delil ibraz edilemediği gibi 3194 sayılı Kanun’un 18. Maddesine göre şüyulandırma sonucu oluşan parsele elatma halinde muhtesat bedeli ödenmeden elatmanın önlenmesi ve kal’in söz konusu olamayacağından zarara ilişkin talebin de reddine karar verilmesi gerektiği, gecekondu tarzı binanın ve eklentilerinin bilirkişi heyetince belirlenen 23.664,38 TL bedelin davacı tarafından depo edildiği gerekçeleriyle asıl ve birleşen davada; davacının, elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, maddi tazminat ve ecrimisil taleplerinin reddine, davalılarca yapı ve eklentileri ve tesislerin kal edilmemesi halinde davacı tarafça kaldırıldığında kal masrafı olarak belirlenen 3.000,00 TL’nin de davalılardan … dosya içerisinde yer alan … Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 12/02/1987 tarih, … Esas ve 1987/29 Karar sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş olup; hüküm, asıl dava davalısı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Çapa bağlı elatmanın önlenmesi, kal, tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, asıl dava davalısı vekilinin aşağıdaki bendin kapasımı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Asıl dava davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda, mahkemece her ne kadar “Davalılarca yapı ve eklentileri ve tesislerin kal edilmemesi halinde davacı tarafça kaldırıldığında kal masrafı olarak belirlenen 3.000,00 TL’nin de davalılardan … Mert’in dosya içerisinde yer alan … Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 12/02/1987 tarih, … ve 1987/29 sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,” şeklinde karar verilmiş ise de infaz aşamasında belirlenerek gözetilmesi gereken yıkım masrafının davalılardan alınarak davacıya verilmesi şeklinde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Ne var ki açıklanan bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple hüküm fıkrasının (3) numaralı “Davalılarca yapı ve eklentileri ve tesislerin kal edilmemesi halinde davacı tarafça kaldırıldığında kal masrafı olarak belirlenen 3.000,00 TL’nin de davalılardan … dosya içerisinde yer alan … Hukuk Mahkemesinden verilen 12/02/1987 tarih, 1987/56 ve 1987/29 sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine” şeklindeki bendinin tamamen çıkarılmasına, (3) numaralı bentten sonra gelen (4), (5), (6), (7) ve (8) nolu bent başlık numaralarının silsile yoluyla sırasıyla (3), (4), (5), (6) ve (7) şeklinde düzeltilmesine, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, diğer temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadasine, 21.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.