Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14222 E. 2021/1608 K. 24.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14222
KARAR NO : 2021/1608
KARAR TARİHİ : 24.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacılar vekili, dava konusu 123 parsel sayılı taşınmaza müvekkillerinin müştereken malik olduklarını, komşu 124 parsel sayılı taşınmazın ise davalı şirket adına kayıtlı olduğunu, davalı tarafın inşa ettiği yapı, bahçe duvarı ve sair eklentilerin dava konusu taşınmaza taştığını, davalının taşkın kullanımı kabul ederek 2009 yılının Eylül ayından başlamak üzere 2011 yılının Mayıs ayına kadar aylık 1.500 TL ecrimisil ödediğini, ancak 2011 yılı Mayıs ayından itibaren ecrimisil ödenmediğini ve taşkın kullanımına son verilmediğini belirterek, davalının müdahalesinin önlenmesini, tecavüzlü yapıların kalini ve imar mevzuatına göre yapı çekme mesafesi içinde kalan muhdesatların komşuluk hukukuna uygun hale getirilerek kalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacılar ile müvekkili arasında parselin taşan kısmı ile ilgili yapılan sözlü kira akdine göre müvekkili şirketin davacılara 20 yıl için 31.500 TL kira ödediğini, kira akdi bulunmasına göre, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu belirterek, davanın öncelikle mahkemenin görevsizliği nedeniyle, aksi takdirde esastan reddini savunmuştur.
Mahkemece, fen bilirkişisi Adem Uçar’ın 03/02/2014 tarihli raporunun ekindeki 2 nolu krokide A harfi ile gösterilen 19,18 m2 bölüme elatmanın önlenmesi ile bu kısımdaki yapının kaline, fazlaya yönelik taleplerin reddine, karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve yapı çekme mesafesinin komşuluk hukukuna göre düzenlenmesi isteklerine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece el atmanın önlenmesi, kal taleplerinin kabulüne, yapı çekme mesafesinin komşuluk hukukuna göre düzenlenmesi isteğinin reddine karar verilmiş olmasına karşın, reddedilen talebe göre, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile; hüküm fıkrasına 8. bent olarak “davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.980 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine” bendinin eklenmesine, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.